• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

NE YAPSAM ŞAŞIRIRDIN ?

Hamdi Keleş
Bu yazı, siyasal fantezi temalı bir oyuna ilişkindir. Oyunun, kuralı geçerli kalmak kaydı ile hayatın aile, işyeri, tanıdıklar gibi başka alanlarında yeniden tecrübe edilmesi yararlı olacaktır.

Bu oyundan maksadımız, siyasi parti ve liderlerine ilişkin algılarımızı sorgulamak, bunların gölgede kalmış belirsiz yanlarını ortaya çıkarıp görünür hale getiren bir çerçeve elde etmektir. Buna göre Cumhurbaşkanı ve en çok oy almış olan dört parti ve lideri üzerinden giderek oyunu oynayan seçmenlerdeki siyasi aktör algısının netleştirilmesi test edilmektedir.

Kural: Şimdi, bir grup iyi yetişmiş ajandan oluşan bir örgüt var. Bunlar dilimizi iyi biliyorlar, taklit yetenekleri çok üstün, plastik maske yapabiliyor, diledikleri kişilerin fizik ve davranış görünümlerine girebiliyorlar.

CUMHURBAŞKANI

Bir gece, örgüt, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine sızarak Tayyip Beyi etkisiz hale getiriyor ve kimseye belli etmeden kendi adamlarını Tayyip Beyin yerine geçiriyorlar. Ertesi gün ve devam eden süreçte bu sahte Cumhurbaşkanının hangi eylem ve söylemlerinden dolayı halkımız, yani siz! ey okuyucu, “yahu durun bakalım, bu işte bir gariplik var. Tayyip Bey, bunu söylemez böyle yapmazdı, Tayyip Bey bu değil. Birisi onun yerine geçmiş olmalı” diyebilir? Evet, hangi gelişmeler olması halinde:

Eylemler:

-          Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde içkili, çalgılı, danslı kokteyller vermesi halinde.

-          Doğan Grubu ve Paralel Yapının Medyası çalışanlarından danışman seçmesi/ataması; fırsat bulduğu her akşam, bu ekiple Beştepe’de yemek tertip ederek onlarla samimi pozlar vermeye başlaması halinde,

-          Zorunlu haller dışında yurt dışına çıkmayacağını; devleti temsil görevini hükümete bıraktığını açıkladığında,

-          İsrail’e giderek “Arapların Osmanlıyı arkadan vurduğu” mesajını işlemesi halinde,

-          Halka sempatik görünmek amacıyla selfi çekim yapmaya başladığında,

-          Sigara içmeye başladığında,

Söylemler:

-          Türkiye’nin tüm renkleri oradayken ben de Gezi Parkında olmak isterdim. O gençlerden af dilemek istiyorum.

-          Fethullah Hoca ve cemaatine yapılan paralel devlet suçlaması haksızlıktır, operasyonlar zulümdür.

-          17/25 Aralık operasyonları, hukuk çerçevesinde yapılmıştır. Hukuk bürokrasisinde Paralel Yapı elemanları bulunmamaktadır. Huzursuzum, en kısa sürede yargılanıp aklanmak istiyorum.

-          Türkiye, çok etnisiteli bir toplumdur. Her bir etnisite kendi kaderini tayinde özgür bırakılmalıdır.

-          Türkiye’de terör örgütü yoktur ve hiç olmamıştır. Kimse birilerinin hak hukuk mücadelesi veriyor olmasını çarpıtmasın.

-          Bayrak, milli marş, din, iman, milletin gelişmesine bağlı olarak bugünkü önemini yitirmelidir, yitirecektir.

-          Kıbrıs Türk Toplumu, kendi kararlarını biz dahil kimseye sormadan alabilecek olgunluktadır.

-          Gazze ve Filistin sorunu, İsrail’in iç işleri sorunudur, İsrail otoritesinin karar vereceği bir konudur.

-          Mursi konusunda yanıldım, Sisi’ye hayranlık duyuyorum, Esed kardeşimdir.

-          ABD, Avrupa Birliği ve İsrail, ülkemizin gerçek dost ve müttefikidir.

YORUM : Beyan listesinin maddeleri uzatılabilir. Buradan da görülüyorki, Tayyip Bey, Türkiye’nin tarihsel vizyon ve misyonuna sahip gerçek bir liderdir. Varlığı, değer ve yaklaşımları, ülkemizin kodlarıyla uyumlu ve temsil kabiliyeti açısından yeterli ve gereklidir. Yokluğu ya da politikalarının tasfiyesi halinde Türkiye, başka fren mekanizmaları üretemezse çözülme sürecine girer.

AK PARTİ

Şimdi başlangıç koşullarına dönüyoruz. Yani olay, bu defa Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde değil AkParti Merkez Binasında geçiyor: Aynı ekip, AkPartiye sızarak Başbakan ve önemli bazı parti ve hükümet yetkililerinin yerlerine geçiyor. Ertesi günden itibaren bu sahte AkPartili yetkililerden duyacağımız hangi beyanlar, “yahu, durun, bu işte bir terslik var. Bunlar neler diyor, neler yapıyor böyle? ” kanaatinin oluşmasına yol açar? Diğer bir deyişle hangi eylem ve söylemler, AkPartili yetkililerin sahteleri tarafından rehin alındığını kuşkusu uyandırır?

Eylemler;

-          Avrupa Birliğindeki üyelik başvurumuzun, Başbakan talimatıyla geri çekilmesi halinde,

-          Ülkenin batısındaki tüm askeri birlikleri, doğu ve güneydoğuya sevk ederek bölgede sıkıyönetim ilan etmeleri halinde,

-          Misakı Milli kapsamında Musul ve Kerkük’ün ele geçirilmesi için sınır ötesi operasyon başlatılması halinde,

-          Yeni bir Anayasa yapılmasını engellemek için Anayasa Komisyonundaki partili üyelerini geri çekmesi ve komisyona yeni üye vermeyi reddetmesi halinde,

-          ABD ve İsrail’den yeni nesil savaş uçakları ve mühimmat satın alması halinde,

Söylemler;

-          Parlamenter sistem, demokrasinin ve insanlığın son durağıdır. Başkanlık modeli, Tayyip Bey’in kendi iktidarını kurması için dayattığı bir araçtır.

-          Tayyip Bey, görevinin anayasal sınırlarına dönmelidir. Ülkemizdeki tüm kötülüklerin kaynağını Tayyip Bey’de gören yaklaşıma yakınlık duyuyoruz.

-          Koalisyon, her türlü iktidarı dengeleyen ve frenleyen, Türkiye’nin de ihtiyaç duyduğu bir demokratik uyumun adıdır. Türkiye, her fikrin kendini yansıtması bakımından koalisyonları sevmeli ve alışmalıdır.

-          13 yıllık iktidarımızda çok büyük hatalar yaptık, ekonomik olarak ülkeyi küçülttük; insanımızı fakirleştirdik, millete büyük zaman kaybettirdik.

-          2023 hedefleri, ıvır zıvır, öylesine yazılmış ifadelerdir.

-          Bütçe gerçekleşmeleri, emekli maaşlarında bir artışa imkan tanımıyor.

-          Israrla Üniter Devlet modelini savunmak, faşizmdir. Bu konu da dahil olmak üzere her türlü referandum teklifine açığız.

-          Bireysel ve toplumsal özgürlükler tehlikelidir.

-          Türkiye Toplumu, dindarlar ve dinsizlerden oluşur.

YORUM : Görülüyorki, AkParti ile Tayyip Bey arasında, Türkiye’nin iyi ve güçlü yönetilmesi açısından bir anlayış ve iş birliği var. Demokratik Parlamenter sistemin, Başkanlık sistemine evrilmesi, bu bakımdan çok önemli bir aşamadır. 13 yıllık Hükümet uygulamalarının getirdiği toplumsal kazanımlar, önemlidir. AkParti, iktidar partisinin taşıması gerekli asgari özelliklere sahiptir: gelecek odaklıdır, dolayısı ile hedefleri vardır ve insanlara umut aşılamaktadır. AkPartinin, ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunması konusunda hassas bir yaklaşımı var.

CHP

Şimdi CHP’ye dönelim. Ekip, bu defa Kemal Bey’i ve parti yöneticilerini etkisiz hale getiriyor. Sizce hangi eylem ve söylemler, “hey, orada neler oluyor? Bunlar neler söylüyor böyle? Bunlar dünkü CHP değil.” tepkilerini doğurur? Yabancı bir ekibin varlığını akla getirip sorgulatır?

Eylemler:

-          Cumhurbaşkanını ziyaret edip, çıkışta bu ziyaretin başlangıç olduğunu devletin zirvesinde iyi bir diyalog ile çözülmeyecek ülke sorunu bulunmadığını beyan ettiğinde,

-          Cuma namazlarına gitmeye başladığına dair görüntüler verdiğinde,

-          Doğu ve Güneydoğu turuna çıkıp parti mitingleri düzenlediğinde,

Söylemler:

-          Türkiye’de iktidar gücünün kullanımı açısından Başkanlık Sistemi elzemdir, sistemin bir an önce buna uygun bir şekle dönüştürülmesi gerekir.

-          Zamanında AkPartiye anayasayı değiştirme konusunda destek vermememiz, hataydı.

-          Çözüm sürecine aktif destek vermemiz ve denetiminde Hükümete yardımcı olmamız gerekirdi.

-          Tayyip Erdoğan, bütün kötülüklerin kaynağı değildir, saygıdeğer Cumhurbaşkanımızdır. Makamı da göz önünde bulundurulduğunda Tayyip Bey’i asılsız suçlayan beyanlardan herkes kaçınmalıdır.

-          17/25 Aralık operasyonları, darbe girişimidir. Paralel devlet yapılanması, tasfiye edilmelidir.

-          Hükümetin Suriye politikası tartışılır ama bizim Şam’a heyet gönderip uzun bir süre Esed propagandası yapmamız da yanlıştı.

-          İslam Dini, onun pratiği ve dindarlarla ilgili eleştirel tavrımızı, değiştiriyoruz. Laikliği, serbesti ve müdehale etmeme yönüyle benimsiyoruz.

-          Hükümet, terör örgütünün üstüne gitmelidir. Bizden istenecek her türlü desteğe açığız.

-          Gezi eylemleri, bir çeşit kalkışmadır.

YORUM : CHP, hükümet politikalarına taban tabana zıt bir politika izleyerek müzmin muhalif bir şekilde kendini istihdam etmeyi sonsuza değin sürdüremez. Sosyolojik tabanı, AkParti seçmeninden pek çok açıdan farklılaşmış bir durumdadır. Bu nedenle MHP’den farklı olarak bir taban kayması tehlikesi olmaksızın, bir yandan ülkenin önünü açan hükümet politikalarını açık yüreklilikle desteklerken diğer yandan ülkenin menfaatlerine uymayacağını düşündüğü uygulamaları eleştirerek iktidarı yolda tutabilir, kendi partisi dışındaki seçmen kitlesine de ülke meselelerine vakıf, her zaman tercih edilebilir bir alternatif olduğu mesajını verebilir.

MHP

Ekibin bu defa MHP’ye yönelerek Devlet Bahçeli’yi ve A Takımını ele geçirdiğini varsayalım. Bundan sonra yapılacak hangi eylem ve söylemler, ülke seçmeninin “işin içinde bir iş olduğunu, Bahçeli ve arkadaşlarının doğal davranmadığını, orada neler olduğu?” şeklinde düşünmesine yol açabilir?

Eylemler:

-          Cumhurbaşkanını ziyaret edip, çıkışta bu tarz temasları, çok yararlı bulduğunu beyan ettiğinde,

-          Bahçeli, yoğun bir yurt dışı programı açıklayarak dış temaslara başladığında,

-          İlk yurt dışı gezisinin dönüşünde yapacağı basın toplantısında Türkiye’ye dışarıdan bakmanın vizyonunu geliştirdiğini ifade ettiğinde,

-          HDP parti bürokrasisinin tepesindeki yöneticilerle görüşmeler yapmaya başladığında,

-          Hiç yazılı basın bildirisi vermeyip basın toplantılarını şifahi yapmaya başladığında,

Söylemler:

-          17/25 Aralık ile MİT tırlarının aranması operasyonlarında Paralel Yapıya verdiği destekten dolayı pişmanım, görmediğim halde –maalesef- iddia ederek iftiralara alet oldum ancak tövbe ettim, değiştim.

-          Başkanlık Sistemi, Türk Milletinin tarihsel tecrübesine en uygun ve en ideal bir yönetim sistemidir. Tarihimizden çıkardığım sonuç budur.

-          Mevcut anayasa, bir darbe ürünü olarak Milletimizin bugünkü ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Parti olarak Parlamento çatısı altında oluşacak Anayasa Hazırlama Komisyonuna gerekli tüm desteği vereceğiz.

-          Türkiye’nin iktidarına talibiz.

-          Türkiye’yi ileriye taşıyacak her oluşumda MHP’nin misyonu, uzlaşma olacaktır. Bu kapsamda, 7 Haziran sonrası izlediğimiz uzlaşmaz politikadan dolayı tüm seçmenlerden özür diliyorum.

-          Çözüm sürecinin içindeyken parti olarak hiçbir olumlu katkı vermediğimiz gibi sürekli süreç aleyhine konuşarak Hükümet üzerindeki denetim yetkimizi kullanmadık.

-          Davutoğlu’nun nerede olduğunu söyle sana nerede olacağımızı söyleyeyim politikasını terk ettik.

-          Türkiye Ekonomisinin gelişmesi ve gelir dağılımının iyileşmesi için formüller bulduk.

YORUM : MHP liderinin ne kadar çok konuda beklentilerin tersine, olumsuz tavır takındığı stratejisini  şimdi daha net görüyoruz: Bütün varlığını karşıtına endeksleyip eleştiri üzerinden söylem inşa etmek, sürekli geçmişte yaşıyor olmak ve geleceğe ilişkin özgün hiçbir şey ifade etmemek. Gerçeklere destek vermenin taban erozyonuna neden olacağı kaygısı, kendisi gibi olmayı daha ne kadar bir süre engelleyebilir, erteleyebilir? Daha ne kadar bir süre, parti çıkarları, ülke çıkarlarının önünde tutularak sistemin çalışmasını engelleyecek olan seçenek, tercih edilebilir? Geçmişin duygusallığı üzerinden bu partide kimlik kazanmış olan seçmenler, yarınki Türkiye’nin beklentilerini karşılamada MHP adresinin yeterli olmadığını görmekte ancak eleştirdikleri ataerkil (bizden) olanın tercih edilmesi sonucunda vekaletlerini, toplumun tamamını ilgilendiren sadaka kutusuna değil kendi küçük kumbaralarına atmaktadırlar.

 HDP

Ajan Ekibinin, HDP’ye yönelerek başkan eşbaşkan ayrımı göz etmeden bulduğu parti yetkililerini etkisiz hale getirdiklerini ve yerlerine geçtiklerini varsayalım. Yeni ekibin yapıp ettikleri ile söylemeye başladıkları hangi hususlar, vatandaş nezdinde “yahu, neler oluyor? Bunlarda bir şey var. Hiç böyle yapmazlardı. Hayırdır inşallah?” sorularıyla birlikte yurdum insanı nezdinde “bunların başına taş mı düştü? Yerlerine birileri mi geçti?” yorumlarına vesile olur?

Eylemler:

-          Cumhurbaşkanından randevu isterler, çıkışta görüşmenin çok yararlı olduğunu ve bu tarz görüşmeleri yine yapacaklarını, hatta rutine bağlayacaklarını açıklarlar.

-          Demirtaş, parti olarak terör örgütünün silah bırakmamasını kınadıklarını ve milletvekillerinin silah bırakma konusunda sonuç alıncaya kadar, Ankara’da açlık grevi yapma kararında olduklarını açıklar.

-          HDP eşbaşkanları, terörün durmamasını gerekçe göstererek istifa ederler.

-          HDP milletvekilleri, üzgün bir şekilde şehit cenazelerine katılmaya başlar.

-          HDP milletvekilleri, MHP’yi ziyaret etmek için girişimde bulunurlar.

Söylemler:

-          Terör örgütü, silahlarını ısrarla bırakmamakla yanlış yapmaktadır. Biz, kukla değiliz. Bizi kuran irade, bizi dinlemeyecekse bu işi sürdürmenin bir anlamı yok. İstifa ederiz. Şiddetin her türlüsünü ret ediyoruz. Örgüt, derhal tek taraflı olarak silah bırakmalı, silahlarını betona gömmelidir.

-          Bir an önce Anayasa değişikliği yapmak ve yönetimi etkin hale getirmek için Başkanlık Sistemine geçişi sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Biz parti olarak Hükümete bu konularda gerekli tüm desteği vereceğiz.

-          Türkiye’de Kürt Sorunu dışında da sorunlar olduğunu biliyoruz. Onlardan biri olan cari açık, Türkiye Ekonomisini kırılgan hale getirmektedir. Ekonomi politikalarına ilişkin eleştiri ve görüşlerimiz, şunlardır…

-          Doğu ve güneydoğu’da işçilik üzerinden alınan gelir vergisinin beş yıl boyunca sıfırlanması, bölge ekonomisini olumlu etkiler. Hükümeti, uygulama yapmaya davet ediyoruz.

-          Biz, arkamızı halka dayadık.

-          Türkiye’nin iktidarına talibiz.

-          Ermeni Soykırımı olmamıştır; olan biten, zulme uğrayan yol güzergahı üzerindeki Kürt halkının saldırısından ibarettir.

YORUM : HDP Eşbaşkanları, terör örgütüne sözü ile tesir edememekte, örgütün faaliyetlerini kınayamamakta, örgütün kendilerini ve partiyi kuyruk gibi, kukla gibi kullanmasına izin vermektedir. Parti ve yetkililerinin düşünce dünyası da terör örgütünün izin verdiği çapta olup Kürt sorunundan oluşmaktadır. Partinin bunun dışında ülke sorunlarına dair bir çalışması yoktur. Zaten partinin iktidar olmak gibi bir amacı da bulunmamaktadır. Bütün bunlara rağmen halkın partiyi kendisinin sanıp sahiplenmesi ironik bir durum olmakla birlikte sonuç olarak kendi bileceği bir iştir. Zira Parti, terör örgütünü temsil etmek ve örgütün ihtiyaçlarını gidermek üzere kurulmuştur. Nitekim diğer Kürt etnisitesine sahip partiler, örgüt desteğinden yoksun oldukları için önemsenecek miktarda oy alamamaktadırlar.

Bu yazı toplam 2377 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113