• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 19 °C

Maarif Meselesi

Coşkun Otluoğlu
?Bir çocuk neşesi ile başlanır okula, okul yolu umut yoludur. Lakin yol uzundur, uzadıkça insanın özü ile mesafesi açılır. İster ilk mektep olsun ister yüksek mektep, yol aynıdır.

Aynı tornanın farklı tornacılarından geçer insan arada sadece tornacının ustalığı farklılığı oluşturur.

Bir öğütme sistemidir, öğütülür insan; okul, hep bir yara olarak kalır hatırada ve sonu hep hüzündür.

 Aslında bireyin tek arzusu kendisi olmak, kendisi gibi kalmak ancak içine girdiği o okul denen yapı buna karşı oluşturulmuş bir değirmendir. Öğüten ve birkaç cins ürün haline getiren...

 Okul öğrencinin değil müdürün evidir. Ve evdeki renkler müdüre göredir.

 Yönetmelikler, kanunlar belirler her şeyi. Yarıştıran, yoran bir yerdir okul.

 Düşündürten, araştıran, eğlendiren ve konuşturan bir yer değildir.

 Bireyi hayata ve üst eğitim kurumundan alınan belgenin bile hayatın gerisinde nasıl bir acıya dönüştüğünü her sene sınav kuyruklarında karşılaştığımız kelli felli insanlarda görüyoruz.

 Kendini gerçekleştirememiş mutsuz ve umutsuz insanlar üreten kurumlardır, okullar.

 Bunu diploma ile belgelendirir ve soğuk mühürle de onaylar.”(*)

 Oysa okul, hayatın kendisi, çiçeklerin ve şekillerin çocuk için rengârenk bir desenler yumağı olmalıdır.

 Yine çocuk, en mutlu olduğu yerlerden bir yerin okulu olduğunu hissetmelidir.

 Ve çocuk için en güvenilir varlığın, en sevilen insanın, en iyi örnek olanın öğretmen olduğunu kalbinde hissetmeli, onu saygı, sevgi ve imrenerek takip etmelidir.

“Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına, ne mazeretin devası, ne ilacın şifası deva getirmiş.” (Mevlana)

Öğretmenin en büyük mahkemesi kendi vicdanıdır. O mahkeme hükmünü her zaman kendine emanet edilmiş çocuklar lehine vermelidir.

Bu nedenle “Mum erirken kendisine fayda vermez.”

Bu nedenle “Öğretmenler, yeni yetişen nesil sizlerin eseri olacaktır.”

Bu nedenle “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” denilmiştir.

Bu nedenle Efendimiz: “İlim Müslümanın yitik malıdır, Çin’de de olsa onu gidip alınız.” Buyurmuştur.

 Demek ki öğretmen “Uzun yola çıkmaya hüküm giymiştir” ve yol çetin, ulaşılması gereken menziller ve varılması gereken yerler vardır.

 

(*) Erol GÖKA’nın bir yazısından.

Bu yazı toplam 1483 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113