Çocuk sabah erkenden okuluna gidiyor, sonra da dershaneye giderek gününü tamamlıyordu. Yani çocuk, tabiri caizse iki okul birden bitiriyordu. İkinci okulu ise para ödeyerek okuyordu.
Dershanelerin dönüşmesiyle temel liseler gündeme geldi. Bakanlığımız, şartları taşıyan ve müracaat eden dershaneleri temel liselere dönüştürdü. Dönüştürmeye de devam ediyor. Böylece hem yeni okullar eğitim öğretime kazandırılmış oldu, hem de öğrenciler iki okula gitmekten kurtuldu. Üstelik öğrenciler bir önceki öğretim yılına kadar dershanelere para ödeyerek sınavlara hazırlanıyorlardı.
Dershanelerin bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını düşünürsek bu ihtiyacı giderecek olanın da okullar olduğu üzerinde hemfikir olduğumuz kanaatindeyim. Bunun aksini düşünmek abesle iştigal etmek demektir. Çünkü un var, şeker var, su var helva neden olmuyor diye sorarlar adama. Okullarda elektrik var, su var, öğretmen var, bina var, başarı neden yok? Araç var, gereç var eğitim öğretimde kalite neden yok? Kitap var, tablet var, akıllı tahta var başarı neden gelmiyor?
Bütün bu soruların cevabı eğitimcilerin kendi içinde yatıyor. İstendiğinde elde edilemeyecek hiçbir şey yoktur. İyi bir yönetici okulunda başarıyı getirecek her yöntemi uygulamakla yükümlüdür.
Eğitimin temel omurgasını öğretmenler oluştururken öncüleri ise yöneticilerdir. Okul müdürü idealist ve fedakar olmadıkça başarıyı getiremez. Bu idealistlik, imanlı ve ahlaklı bir nesil yetiştirmek için eğitim liderinin kendini her bakımdan yetiştirmiş olmasından başlar. İbadet aşkıyla yapılan işler sonuçta lezzet verir. Her bakımdan donanımlı ve ahlaklı bir neslin oluştuğunu gören eğitimciler yeni neslin varlığı ile gurur duyar.
Çocuklar okullara emanet edilmiş her türlü yönlendirmeye açık ve savunmasız bireylerdir. Onların elinden tutacak olanlar öğretmenleri ve onlara her türlü imkanı sağlayacak olanlar da yöneticilerdir. Bu nedenle eğitimcilerin görevleri diğer kamu çalışanlarına göre katbekat daha fazla ve sorumlulukları o derece fazladır. 18 yaşın altındakiler duygu dünyaları ve bedensel olarak gelişimlerini sürdürdüğünden çocuklara yapacağımız katkı bir o kadar önem arz etmektedir.
Okullardaki başarıyı artıracak en önemli yol, haftalık yapılacak zümre toplantılarıdır. Bu toplantıların sonuçları üzerinde durmak, bir sonraki zümre toplantılarını programlamak, haftalık değerlendirmeleri yapmak, öğrencilerin gelişimlerini takip etmek, problemleri belirleyerek çözüm üretmek, idare ile öğretmenlerin yeni dönemde üzerinde duracakları önemli konulardır.
Dershanelerin yerini dolduracak bir sistemin, okul müdürünün liderliğinde öğretmenlerin yeni çalışmalarıyla ortaya çıkacağı muhakkaktır. Bu çocukları hayata hazırlayacak olanlar öğretmenlerden başka birileri değildir. Başarı için okul ders saatlerinin daha verimli geçmesini zümre toplantıları ile öğretmenler sağlayacaklardır. Bu zaman dilimleri çocuk, öğretmen ve eğitim öğretim sürecindeki bütün paydaşlar için önemlidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.