AK Parti, son 12 yılda gerçekleştirdiği icraatlarla insanlarımızın yeniden özgüvenini kazanmasını sağlamıştır. Türkiye Coğrafyası'nda yaşayan her birey, artık ülkesine güven duyuyor. Sağlıktan-eğitime, ekonomiden- savunma sanayine kadar her alanda AK Parti iktidarı döneminde büyük bir atılım gerçekleştirilmiştir.
Türkiye'nin dört bir yanı demir ağlarla örülerek, dünyada hızlı tren kullanan 7 ülkeden biri olma ayrıcalığına sahip olunmuştur. Savunma sanayide kendi topumuzu, milli tankımızı, milli piyade tüfeğimizi, milli helikopterimizi yapar hale geldik. Sırada milli uçağımızın yapımı var, o da bir kaç yıl sonra Anadolu semalarında kanat kaldıracak. Yine savaş gemimiz 2019 yılında Akdeniz'de arzı endam edip, dosta güven, düşmana korku verecek.
Ekonomi alanında da hızlı bir yükseliş var. Gayri safi milli hasılamız; 200 milyar dolarlardan 800 milyar dolarlara geldi. Bir iki yıl içinde İnşaAllah 1 trilyon dolar seviyesine ulaşacak. 2023 hedefi ise 2 trilyon dolar. Kişi başına düşen milli gelirimizde 11 bin dolar düzeyine yaklaştı. Türkiye AK Parti iktidarı döneminde 12 yıl kesintisiz büyüdü, üstelik Batı'da ekonomiler çatırdıyorken ve krizle mücadele ediliyorken bunlar gerçekleştirildi.
Türkiye'nin 81 vilayetine üniversite kazandırıldı. Havalimanı sayısı 52'ye yükseldi. Artık göklerde sadece beyaz Türkler uçmuyor, Anadolu insanı da oldukça ekonomik bir şekilde uçakla seyahet edebiliyor.
Marmaray, üçüncü köprü, dünyanın en büyük havalimanı, Körfez Geçişi ve İstanbul-İzmir Otoyolu, Teknoparklar, Slikon Vadileri, Lojistik Merkezleriyle Türkiye Bölgesi'nde bir güç oldu. IMF'ye 22 milyar dolar borcu ödedi ve şimdi IMF'ye borç veren bir ülke durumuna geldi.
AK Parti Hükümeti, bütün bunları; balyoz, yakamoz, eldiven, ayışığı, sarıkız, darbe girişimleri, kapatılma davası, 27 nisan e-muhtırası, gezi olayları, 17-25 aralık darbe girişimlerinin gölgesinde gerçekleştirdi. Dışarıdaki düşmanları ve onların içerideki işbirlikçileri olan hainlerin engellemelerine rağmen gerçekleştirdi.
Şimdi önümüzde 7 Haziran seçimleri var ve bu seçimden sonra Türkiye'de Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemine geçiş için yapılacak olan referandum dışında 4 yıl seçim yok.
Yalnızca Türkiye'nin değil, bütün İslam Coğrafyası'nın, dünya mazlumlarının ve tüm dünyanın gözü 7 Haziran seçimlerinde. Üsküp'ün, Saray Bosna'nın, Kosova'nın Gümülcine'nin, Kudüs'ün, Bakü'nün, Almatı'nın, Bişkek'in, Aşkabat'ın ve daha nice İslam Beldelerinde yaşayan müslüman halklar 7 Haziran için ellerini semaya kaldırmış dua ediyor.
Somali'deki, Sudan'daki, Arakan'daki, Tayland'daki ve Çin'in Uygur bölgesi'ndeki müslümanlar, Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ve AK Parti'nin başarısına gözyaşlarıyla dua dua yalvarıyorlar.
Hal böyleyken, Türkiye'deki seçmenlere çok büyük sorumluluklar düşüyor. Yalnızca kendileri için değil, Türkiye'deki ve dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için oy verecekler.
"AK Parti nasıl olsa kazanır" diyerek gevşemek, rehavete kapılmak, sandığa gitmemek, onarılamaz sıkıntılara yolaçar.
AK Parti, 20011 seçimlerinde yüzde 50 ile iktidar oldu. Hedef, bu oranın da üzerine çıkarak, 400 milletvekiliyle, anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidar olmaktır.
Anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidar olmanın yolu da, AK Parti'ye oy verecek olan seçmenin sandığa gidip oy kullanmasından geçmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.