Öldükten sonra dirilme nasıl olacaktır, Onuncu Sözün Zeylinde o kadar güzel bilim ışığında nazara vermektedir ki. Okuyup da aklen şüpheye düşmesi, aklı varsa mümkün değildir. Ruhların ihyası, cesetlerin inşası ve ruhların cesetlere gelmesini bilim işığında anlatmaktadır.
Okuyucularım diyeceklerdir ki; birinci sözden onuncu söze kadar arada dokuz adet daha söz var. Onları neyi anlatmaktadır? Elbette haklı bir soru, ancak ben İslâm Bilim Adamlarını anlatırken Risale-i Nurları anlatamam. Çünkü 130 parça eser ve zaten kendisine müracaat etmeden de istifade etmek mümkün değildir.
Yoksa iman, ibadet , namaz, nefisi kullanma, kainatın tılsımı, insan ruhu, hak din İslâm, alemin hikmeti, insanın yaradılışı, Kur’ân’ın hikmeti, Kur’ân ilmi ile felsefenin hikmetleri, Kur’ân-ı Hakîm ve Hadis ilmi, kozmoğrafya-gök bilimi, Cenab-ı Allah’ın mekândan münezzehiyetiyle (arınmış, yüce olmasıyla) her yerde hazır bulunması bahsi ile nefsi kabule mecbur eden On Altıncı Söz, ruhlar alemi, ve nefse vurulan sille konuları elbette çok önemli ve aklî ve mantıki delillerle anlatılmış konulardır.
Sözler Mecmuası On Dokuzuncu Söz, Peygamber Efendimiz’in (asm) peygamberliğinin delillerini ortaya koyuyor. Nerede ve ne durumda görevlendirilmiş ve kavminde neler yapmış, öyle bir tarzda anlatıyor ki; bunu ancak bir peygamber yapabileceğine aklı kabule mecbur ediyor.
Yirminci Sözde şeytanın aldatmasına karşı alınacak tavır, Yirmi Birinci Söz namaz neden kılınır ve neden kılınmalıdır öyle anlatılıyor ki okunduktan sonra insanda namaz kılmaya karşı bir gayret uyandırıyor.
Yirmi İkinci Söz bu kâinat sarayının bir sahibi var olduğunu aklımıza yaklaştırıyor. Yirmi Üçüncü Söz imanın güzelliklerini anlatıyor. Yirmi Dördüncü Söz Allah’dan başka ibadet edilecek ve layık hiçbir şey olmadığı misalleriyle anlatıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.