• BIST 8876.22
  • Altın 2917.479
  • Dolar 34.2466
  • Euro 37.3004
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 11 °C

“BERAT GECESİ” BİZE NELERİ HATIRLATIYOR

Hasan Demirci

Şaban ayının 15.gecesi olan 27 Mart Cumartesi akşamı (Bu akşam) “Berat” gecesi diye ihya etmeye gayret edeceğimiz bu gece için Hz. Peygamber Sav : “Şaban ayının 15. gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneşin batışından fecre kadar (olan sürede) dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim!.. Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim”   buyurmuştur.

Bu gece bize Hadisi Şerifin, Şaban ayının 15. Gecesi olan “Berat Gecesi”nin, kıymetli bir gece olduğunu ifade etmeye ziyadesiyle işaret etmektedir. Her kim ne arzu ederse arzusuna kavuşma imkânını bulmaktadır. Hatası olup pişmanlık duyanların tövbelerinin kabul olunma müjdesi, geçim darlığı çekenlerin ihtiyacının giderileceğinin müjdesi, hastaların şifa bulacağı müjdesi, herhangi bir derdi olup çare bekleyenlerin dertlerine çare bulunacağı müjdesinin verildiğini hatırlatmaktadır.

Bütün bu müjdeler, özellikle de birçok bela ve musibetlerle, salgın hastalıklarla, terörle, kuraklıklarla baş etmek zorunda olduğumuz bu zamanlarda daha anlamlı hale gelmektedir. Zümer suresi 36. Ayette Cenabı Hak  “Allah, kuluna yetmez mi?” buyurur. Bunun anlamı hangi olumsuz şartlar sizi kuşatırsa kuşatsın, sizin için bir sığınak, iltica makamı, güven ve huzur limanı her zaman önünüze çıkarılacaktır. Allah cc’nün gücünün buna elbette yeteceğini ve Allahtan ümidin hiçbir zaman kesilmemesi gerektiğini hatırlatmaktadır.

İşte bu nedenle inananlar olarak bizler, hayatımızın her anını, rıza-i ilahiyi kazanmak için değerlendirmeye gayret ediyor, beratımızı almaya çalışıyoruz. Mübarek gün ve gecelere diğer gün ve gecelerden farklı olarak anlam yüklememiz, hakkını vermek, idrak ve ihya edebilmek için en güzel şekilde değerlendirmeye çalışmamızda bundandır. Çünkü amacımız bize biçilen ömür nihayete erince “Berat”ı alarak gerçek kurtuluşa ermektir. Gerçek kurtuluşa erenlerin, beratlarını alanların sevinçlerini Kur’an-ı Kerim şöyle ifade ediyor. 

“Kitabı sağ tarafından verilen kimse der ki; Alın kitabımı okuyun, doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten bekliyordum, artık o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir”…  (Hakka Suresi 19-20-21)

Hoşnut olacağı hayata kavuşmak ve Berat müjdesi almak isteyenler için dikkat edilmesi gereken önemli bir hususu âlemlerin efendisi Peygamberimiz (sav) şu şekilde beyan ediyor.  “Şüphesiz Allah-u Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi kullarına bakar ve yarattıklarından hepsini mağfiret eder, Yalnız kendisine şirk koşanı ve düşmanlık eden, kin ve husumet besleyene mağfiret etmez” buyurdu.  

Allahtan uzak bir hayatın, nefsimizin istek ve arzularının bitmek bilmeyen ihtiraslarıyla dünyalıklar için sınır tanımadan bir birimize karşı duyacağımız kin, öfke, husumet ve düşmanlıkların bize “Berat” kazandırmayacağı açıktır. “Berat”ı almamızın ancak ve ancak kalplerimizin birbiriyle ülfet etmesi, kendimize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi bizden başkalarına yapmamamız gerektiğini öğrenmemiz neticesinde yaşanılabilir bir dünyayı yeniden kurmamız ile mümkün olacaktır. 

Bu duygu ve düşüncelerle beratını alanlardan olabilmek ümidiyle “Berat Geceniz mübarek olsun”.
Dualarda buluşmak ümidiyle…

Bu yazı toplam 2176 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113