TOPLU SÖZLEŞMEDE PROBLEM NEREDE?
Maaşların eridiği, kiraların arttığı, zamların yağmur gibi yağdığı, enflasyonun kontrolden çıktığı bir dönemde devam eden yedinci dönem toplu sözleşme süreci, önceki toplu sözleşmelere göre daha çok heyecan uyandırması ve daha dikkatle takip edilmesi gerekirken, durumun hiç de öyle olmadığını görüyoruz.
Peki, neden böyle oldu? Sorunun cevabı mevcut masada değil geride bıraktığımız birkaç yılda gizli. Ekonomisi istikrara kavuşmuş; uygulamaları, yasal hükümlerin ötesinde teamüllerle yerleşmiş ülkelerde, problemler, talepler birikir, yetkili sendika bunları derler, toparlar, çalışmasını yapar ve zamanı geldiğinde masaya taşır. Masaya oturduğunda da; “Biz masa kurulmadan önce elimizde avucumuzda ne varsa zaten verdik, şimdi size verecek bir şeyimiz kalmadı.” Cevabını almaz.
Deprem, salgın, savaş, seçim, gerekçesi ne olursa olsun, toplu sözleşme masası dışında ve yetkilisi muhatap alınmadan yapılan bütün iyileştirmeler, kısa vadede işimize yarasa da uzun vadede bize kaybettiriyor. Masayı değersiz, toplu sözleşmeyi işlevsiz bırakıyor. Bu dönem yaşadığımız tam da budur. Buradan bir tecrübe çıkararak, olağanüstü şartların yaşandığı dönemlerde, masa da olağanüstü toplanmalı ve çalışma yapmalıdır demeliyiz.
İşimizi zorlaştıran bir başka husus da memur toplu sözleşmesinin ayrıntılarının kamuoyu ve basın tarafından yeterince bilinmemesi söylenebilir. Bir de bu yıla özgü bir problem yaşanıyor ki düzeltmekte bir hayli zorlanıyoruz. Yetkililer masada veya basına konuşurken ısrarla 2024 yılının ilk altı ayı için yüzde 15 değil de yüzde 42 zam verdiklerini söylüyorlar. Burada ustaca ve acımasızca tercih edilen bu söylem, kamuoyunda memura karşı tepkiye dönüşüyor.
Özetle kamuoyuna şu bilgileri vermemiz gerekiyor: Bu günlerde konuşulan zam oranları hemen ertesi ayın zammı değil, 2024 ve 2025 yıllarına ait zamlardır.
Hükümet 2023 yılı ikinci altı ayında oluşacak enflasyon farkını, yeni zammış gibi gösteriyor ve teklif ettiği yüzde on beş oranının üzerine ekleyerek yüksek gösteriyor.
Toplu sözleşme öncesi yapılan, yapılmak zorunda kalınan zamları, gelecek aylardan kısarak teklifini düşük tutuyor.
Merkez bankasının açıkladığı 2024 yılı tahmini yüzde 33 enflasyon oranı doğal eşik olarak önümüzde duruyor.
Toplu sözleşme sürecinde kritik son iki güne girdik. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu gördüğümüz gibi memurun da içinde bulunduğu durumu görüyoruz.
Yoğun toplu sözleşme temposu üzerine rahatsızlık geçiren başkanımız H. Bayram TOMBUL’a acil şifalar dileyerek, doğru bilgi için bizi takip edin diyorum.
BAŞINI YİNE KUMA GÖMMÜŞSÜN!
Bana cevap vermiş aklınca, ancak yine ismini yazmaya yüreği yetmemiş. Beni takip edenler bilir, insanların isimlerini, resimlerini kullanarak, habercilik adına haysiyet cellatlığı yapanlardan yıllardır sadece bir şey istiyorum, adınızla yazın da kalibrenizi ölçelim.
Kamudan bilmem ne sitesinin İstanbul’daki satılmış kalemi, sen ne kadar başını kuma gömsen de açıkta kalan kısmından seni herkes tanıyor.
Sen sadece bize saldırman için beslenmiş, önce teşkilatını, sonra kalemini satan adamsın. Sen sır tutamayansın, sen ispiyoncusun, sen sahibinin sesisin. Sen hırslarını pazara çeken adamsın. İsminle yazmaya yüreğin yeterse bir gün haber ver, olur mu?
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri
yavuztlt@hotmail.com
