KİM ÖNERMİŞTİ?
Melih Bulu, neden görevden alındı? Eylemcilere teslim mi olundu? Yeni atanacak rektör eylemcilerin dediğini mi yapacak? Doktora tezinde intihal yaptığı için mi görevden alındı? Yoksa beklentileri karşılayamadığı için mi alındı? Sorular, soruları kovalıyor, ancak kimse Melih Bulu’yu rektör adayı olarak Cumhurbaşkanına kim önerdi diye sormuyor.
Melih hoca zor bir göreve, zor bir dönemde, önemli bir misyon yüklenerek göreve getirildi. Boğaziçi Üniversitesi’ni dönüştürecek, üniversitenin asli işinin eğitim olduğunu hatırlatacak, entrika peşinde değil bilim peşinde koşacak bir üniversite haline getirecekti, ancak olmadı, yapamadı.
Eleştirilere, saldırılara karşı duruldu, eylemler karşılandı ve sabırla yönetildi. Ancak hepsi boşa gitti. Neden? Çünkü referans sistemi doğru sonuç vermedi. Şimdi bu atama ve görevden alma sürecinden bir ders almak ve bu dersi her alana uygulamak gerekiyor. Birini bir göreve önerirken, çok iyi araştırma yapmak, farklı kaynaklardan bilgi almak, alternatifleri değerlendirmek gerekiyor.
Böylesine kritik görevlere getirilecek kişilerin seçiminde özensiz davranılması, problemin değil kişilerin gündemde kalmasına sebep oluyor. Haksızlar haklı olup çıkıyor. Adalet duygusu zedeleniyor. Yapılan yüzlerce, binlerce başarılı atama aynı kefeye koyuluyor. Ehliyet liyakat tartışmaları bitmek tükenmek bilmiyor. “İktidarın başarısız adamı” tanımlaması bilinçaltına yerleşiyor.
Burada ve benzer bütün durumlarda referans olanın sorgulanması daha doğru sonuç verecektir. Referans olanlar, referans olduklarıyla aynı sorumluluğu hissetmeli ve devamındaki süreci takip etmelidir. Başarısız olanın görevden alınması her defasında bu kadar kısa sürede ve hızlı olamayabiliyor.
Bu altı aylık serüvenden çıkarılacak bir diğer ders ise şudur: Demek ki iyi niyetli olmayanlara şirin görünmek ve kendinden beklenenden ödün vermekle kimselere yaranılamıyormuş. Doğru bildiğin yolda, kararlılıkla yürümek ve haklı mücadelede bir an bile tereddüt etmemek gerekiyormuş.
Melih Bulu’nun rektörlük serüveni üzerinde yapılan tartışmaları, aldığı kurumu çok başarı ile yönetmiş kişilerin bile acımasızca eleştirildiğini hatırlayarak değerlendirirsek, aslında itiraz edilenin başarı veya başarısızlık olmadığı anlaşılacaktır. Bazı dokunulmaz alanları koruma çabası, bazen gözleri kör edebiliyor. Bunun da farkında olmak gerekiyor. Keşke Melih Bulu, başardığı için, dokunulmaz sanılanlara dokunduğu için görevden alınmış olsaydı. Kim bilir belki yerine gelen rektör bu söylediğimizi yapmaya cesaret edecek ve başaracaktır.
Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı
yavuztlt@hotmail.com
