• BIST 9846.26
  • Altın 3395.256
  • Dolar 36.2714
  • Euro 37.9686
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 5 °C

KUTLU DOĞUM 45 BÜTÜN İNSANLARI DAVET EDİYOR.

Prof. Dr. Cahit Kurbanoğlu

Geçen yazımızda Mesnevi-i Nuriye’nin Habbe kısmından bir İ’lem’in bir kısmında, semavat ve arzın yaratılış sebebinin Peygamberimiz ASM olduğunu veciz bir şekilde ifade etmekte olup, o kısma burada devam ediyoruz.

Mezkûr (zikredilen) âyetin tabaka-i avâma (halk tabakasına) ait safhasının arkasında şöyle bir safha da vardır ki,

Nur-u Muhammediye’den (A.S.M.) yaratılan madde-i aciniyeden (bütün varlıkların yaratılışının mayası, aslı, esası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ASM nurundan yoğrulmuş hamurdan, macundan), seyyarat ile şemsin (gezegenler ile güneşin) o nurun (ışığın) macun (karışımından) ve hamurundan infisal ettirilmesine (ayrılmasına) işarettir.

Bu safhayı (aşamayı) delaletiyle (işaret etmesiyle, göstermesiyle) teyit eden (doğrulayan)

“3 اَوَّلُ مَا خَلَقَ اللّهُ نُورِى” olan hadîs-i şerifidir.

3- "Cenâb-ı Hak her şeyden evvel benim nurumu yarattı." Bu hadis, Câbir bin Abdillah tarikiyle Abdürrezzak'tan şu lafızlarla rivayet edilmiştir: "Evvelu mâ halakallâhu nûra nebiyyike yâ Câbir" Yani, "Cenâb-ı Hak her şeyden evvel senin Peygamberinin nurunu yarattı ey Câbir." el-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 1:205, 2:129. (Mesnevî-i Nuriye 160)

 

Yine Mesnevi-i Nuriye’nin Habbe kısmından bir İ’lem’inde ise yaratılış sebebinde Peygamberimiz ASM'in önemi anlamlı bir şekilde bakınız nasıl dile getirilmektedir.

İ’lem Eyyühel-Aziz (Bil ey aziz kardeşim)! Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa,

Nur-u Muhammedî ASM (bütün varlıkların yaratılışının mayası, aslı, esası olan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ASM nuru) o kitabın kâtibinin (yazarının, müellifinin; bütün varlıkları bir kitap yazar gibi, mükemmel bir şekilde yaratan Allah’ın) kaleminin mürekkebidir.

Eğer o âlem-i kebir (büyük alem), bir şecere (ağaç) tahayyül (hayal) edilirse,

Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi (meyvesi, neticesi) olur.

Eğer dünya mücessem (maddi şekle girmiş, cisim giymiş) bir zîhayat farzedilirse (hayat sahibi varsayılsa),

o nur onun ruhu (hayat kaynağı, can vereni) olur.

Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse (zihinde canlandırılsa),

o nur onun aklı olur.

Eğer pek güzel, şaşaalı (gösterişli) bir cennet bahçesi tahayyül edilirse (hayal edilirse),

Nur-u Muhammedî onun andelibi (bülbülü) olur.

Eğer pek büyük bir saray farzedilirse (kabul edilse),

Nur-u Muhammedî o Sultan-ı Ezelî’nin (sonsuz otorite ve hâkimiyet sahibi Ezelî Sultan, Allah’ın)

makarr-ı saltanat (saltanat, otorite ve hâkimiyet merkezi) ve

haşmeti (heybeti, yüceliği) ve

tecelliyat-ı cemaliyesiyle (İlâhî güzelliklerin akisleri, yansımalarıyla)

âsâr-ı san’atını hâvi olan (san’at eserlerini içine alan)

o yüksek saraya nâzır (bakan) ve

münadi (çağıran) ve

teşrifatçı (önemli bir mekânda, gelenleri buyur eden) olur.

Bütün insanları davet ediyor.

O sarayda bulunan bütün antika san’atları (kıymetli san’at eserlerini),

hârikaları (olağanüstü hayrette bırakan) ve

mu’cizeleri (bir benzerini yapmakta başkasını âciz bırakan olağanüstü şeyleri) tarif ediyor.

Halkı o saray sahibine, sâni’ine (her şeyi san’atlı ve mükemmel bir şekilde yaratan Allah’a)

iman etmek üzere cazibedar (çekici bir şekilde),

hayret-efza (hayret içinde bırakacak şekilde) davet ediyor. (Mesnevi-i Nuriye 155)

Bu yazı toplam 318 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113