Bugün 31 Aralık, yılın son günü. 2018 yılına veda ettiğimiz bu günlerde, vizyon belgesine sahip olduğumuz bir öğretim yılının ilk döneminin de sonuna doğru geliyoruz. “Eğitimde kıyameti koparacaktık” ancak henüz küçük bir sarsıntı bile duyamadık!
Son iki ay içinde yüze yakın okul ziyaret ettim, öğretmenler odalarının havasını soludum, onlarca öğretmen arkadaşla sohbet ettim. Öğretmenleri, vizyon belgesinin değil tam aksine yaz aylarında yaşanan liselere yerleştirme kargaşasının ve döviz kurundaki dalgalanmanın etkisinde gördüm.
Kapasitesi 900 olan bir Anadolu Lisesine, bu öğretim yılının başında 860 dokuzuncu sınıf öğrencisini bir defada yerleştirir ve gelecek yıl da aynı sistemi uygulayacağız derseniz, bu okuldaki öğretmen ve idareci arkadaşım vizyon belgesini ne yapsın?
Asgari ücrete yüzde yirmi altı zam yapıldı. Okul müdürlerimiz, kendi TC. Kimlik numarası üzerinden tanımlı işyeri gibi görünen okulunda, Okul Aile Birliği üzerinden çalıştırdığı elamanlarının artan maliyetine bugün çözüm bulamayan vizyon belgesini ne yapsın?
Zorunlu hizmet bölgesinde zorunlu hizmetten muaf yapılan öğretmen arkadaşımız, aynı okulda beraber çalıştığı zorunlu hizmet yükümlüsü arkadaşının kendisinden yılda on altı puan daha fazla alması uygulamasını hemen çözmeyen vizyon belgesini ne yapsın?
Öğretmenler 3600 ek göstergenin ne anlama geldiğini bilmiyorlar, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, Türk Ceza Kanunu gibi algılıyorlar. Alandan, “değişen bir şey yok” sesi yükseliyor ve yükselen beklenti yavaş yavaş yerini umutsuzluğa bırakıyor. Siz her ne kadar bu beklentiyi ben yükseltmedim deseniz de durum budur sayın bakanım.
Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağını kamuoyunun katkısına açmanız, vizyon belgesinin en azından bir başlığını somutlaştıracaktır. Yıllarca beklenen ve çok değer verdiğinizi söylediğiniz bir milyon öğretmeni ilgilendiren bir kanun, neden taraflarca paylaşılmaz?
Liselere yerleştirme ile ilgili gelecek yıl geçeceğiniz sistemi bugünden tanıtmaz ve tartıştırmazsanız; öğrenci, veli ve öğretmenleri yeni sisteme hazırlayamazsınız, sonuç yine hüsran olur ve yeni bir reform kaderimiz olmaya devam eder.
Vizyon belgesini önemsiyoruz ancak ne olacağını da somut olarak bilmek ve katkı sunmak istiyoruz. Sürprizlerden yorulduk. Sadece okul müdürleri üzerinden tartışılan bir sürecin sağlıklı olmadığını görüyoruz. Şu ana kadar tartışılan sadece bu bölüm oldu, bu bölümde çelişkilerin kurbanı oldu.
Başkanlık sistemi ve Eğitim 2023 Vizyon Belgesinin, liyakat konusunda vereceği sınavın, ülkemizin geleceği için ne anlam ifade ettiğinin farkındayız. Bu konuda kaygılanmakta haklı olduğumuzu düşünüyorum. Liyakat, aşağıdakilere en ağır ölçütler ve yaptırımlar, yukarıdakilere de sonuna kadar keyfilik olarak uygulanacaksa, kimse bize adalet dersi vermeye kalkmasın. Atılan her adımın ne anlama geldiğini biliyoruz. Zaman kaybetmeyelim ve açık yüreklilikle, “Ülkemizin en büyük çözümüne” katkı sunalım istiyoruz.
