Davullar çalıyor!
Korna seslerine karışan....
Bir düğün var yine, sokakları dolaşan!
Biz, fidan gibi delikanlılarımızı, vatan için gelin eder gibi uğurlarız ya; Yine onun cümbüşü bu sesler "En büyük asker, bizim asker"
Kına yakarız geline, kocana kurban ol diye
Askere de kına yakarız, vatana kurban diye
Ecnebi milletler hala bir anlam veremese de, ölmeyi seven milletiz. Ecdadımızdan miras bize şehadet...
Analar bebelerini asker ninnileriyle uyuttu sanılmasın. Bilakis o ninnilerle ruhlarındaki aşkı büyüttü, büyüttü.....vatan aşkını, bayrak aşkını, ezanlar susmasın diye ölebilme aşkı!
Şükürler olsun bu millet ne için yaşadığını biliyor. Yaşamaya da ölmeye de değecek değerlerinin olduğunu da biliyor. Düğünler kurup asker ocağına uğurladıgı ciğerparesinin şehadet haberi de yıkmaz bu milletin cesaretini.
Hüznün perde perde gönülleri dağladıgı bir düğün daha kurar şehidine... Beyazlar içinde rabbine sunar, O'nun verdiği hediyeyi. Tekbir sesleri arşı inletirken, kızgın kor gibi gözyaşları yüreğini eritirken, dermanı tükenen dudaklarından dökülen yine "VATAN SAĞOLSUNDUR".
Şehidim! Bilesin bu vatan sağ olacak, bu millet size minnettar kalmakla kalmayacak, bu kanların hesabını elbet soracak. Bu cennet vatana göz dikenlerin oyununu bozacak. Kimsenin oyunu ve oyuncağı olmayacak. Türk askeri de hiçbir karanlık ideolijinin bir parçası haline gelmeyecek. Türk askerine hiç kimse diz çöktüremez. Şehadetle kaim imanlı bu asker kuffara karşı şiddet ve dehşet saçmadaki maharetiyle yüreklere korku salıp diz çöktürür. Fakat imanın gereği merhametiyle kendi insanına naiftir. Milletine, anasına, atasına, bakanına diz de çöker el de öper. Bu onun zaafiyeti değil, ahlaki bir ödevidir. Bu ahlakı mirasdan nasibi olmayanlara meram anlatmak malesef imkansızdır.
Tatsız aşa tuz ne eylesin, Akılsız başa söz ne eylesin!
Selamla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.