• BIST 9627.66
  • Altın 2477.673
  • Dolar 32.4931
  • Euro 34.6107
  • İstanbul 26 °C
  • Ankara 25 °C

VAR MI CESARETİNİZ?

Cemal Kapan

Geçtiğimiz haftalarda bir meslek lisesinde sınıfta öğrencileri tarafından fiziksel ve sözlü tacize uğrayan öğretmenimizin görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması ile Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin itibarı konusu tekrar gündeme geldi. 

Yüzyıllık siyasal iniş çıkışların toz dumanı içinde bu onurlu meslek erozyona uğratılmış, öğretmenlerimiz hak ettiği değeri göremez olmuştur.

Öğretmen kökenli bir bakan atanmadığı sürece, yapılan hataları bakanların yüzüne daha yapılmadan cesurca yüzlerine söyleyecek bürokratlar olmadığı sürece, günü kurtarma amaçlı olmayacak uzun vadeli planlar yapılmadığı sürece bir arpa boyu yol gidemeyiz.

Yeterli bir kapasiteye sahip olmadan istatistik peşinde koşarsak çok sık yol kazası yaşar, süreçte de çok zayiat veririz.

Öğretmenlerin motivasyonlarını koruyabilmeleri için güçlü ve tutarlı eğitim politikaları, iyi bir okul iklimi ve yönetim modeli gerekli. Bunun sağlanması için de okul müdüründen Bakanlık üst yöneticilerine kadar herkesin öğretmenlerin güçlendirilmesi, özerkliklerinin sağlanması konusunda ortak bir bakışı yakalaması gerekmektedir. 

Öğretmenin malzemesi insandır. İnsan yetiştiren bir sanatkârın hassasiyetinin ve haysiyetinin öncelenmesi, toplumun geleceğinin garanti altına alınması demektir.

Elbette ki, Öğretmenlik mesleğinde değer görmek istiyorsak karşımızdakine de değerli olduğunu hissettirmemiz lazım. İlk yapacağımız eleştirileri dikkate almak, daha da önemlisi karşımızdakine haklılık fırsatı vermemek olmalıdır...

Bizim içimizde de mesleğinin gerektirdiklerini yapamayanlar hatta meslekten uzaklaştırılması gereken öğretmenler bulunmaktadır. Aksi takdirde ilkokula başlayan öğrencilerimizi aman şu hocaya verelim, şu daha iyiymiş diye ne torpiller arıyoruz. Fakat bunları teşhis ve tedavi yöntemi bu taslak mı olmalıdır tartışmaya açıktır.

Bakanlığın yürürlüğe koyduğu bazı düzenlemeler, aldığı tavır ve tutumlar öğretmeni eğitimin aktörü olmaktan uzaklaştırmış, figüranı hâline getirmiştir.

Dümdük söylüyorum: Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı, aksine kurumsal bütünlüğü, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyecek performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaya çalışması yanlıştır.

Son birkaç yıldır yapılan akıl almaz hatalar ve uygulamalar ile düştüğünüz durumun sorumlusu öğretmen değil; tıpkı bu taslak gibi uygulanan yanlış eğitim politikalarıdır.

Okullarda öğretmenler ve yöneticiler şiddete maruz kalıyorken, sosyal medyaya düşen görüntülerle meslek onurlarıyla alay edilirken, eğitim çalışanı toplumun şamar oğlanı yapılırken sesi kısık çıkan, sınav sistemi, kariyer basamakları sistemi, müfredat, ders kitapları vb. süreçleri yönetemeyen ve skandallara sebep olan Milli Eğitim bürokrasisi, Öğretmen motivasyonunu bitiren ve kamu görevlilerini tehdit etmek sonucunu üreten bu taslakla hem yorucu hem de yıpratıcı süreçlere kapı aralamaktadır.

Performansının düşük olduğu düşünülen memuru aramak yerine, fedakârlığı ve bireysel başarısı görülmeyen memuru aramak daha iyi bir kamu hizmeti olmaz mı?

Değerlendirme sonucunda öğretmenleri A,B,C,D diye kategorize etmekle hedeflenen nedir?

Uzman öğretmenlik sürecini bile yönetemeyen bürokrasi, bu süreci hangi akılla yürütecek?

Bürokratlara sesleniyorum: Cesaretiniz varsa eğitim camiası nazarında kendinizi bir test edin bakalım. Bir anket düzenleyin ve eğitim çalışanlarından kendinize not isteyin.

Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarının son döneme damga vuran bazı uygulamalarını değerlendirirsek, FETÖ yayın evlerine bastırıp dağıtılan kitapları geri toplamak zorunda kalmak; tam bir yıl sonra basılan ders kitaplarından darbe kalıntısı sayfaların öğretmenler tarafından yırtılmasını istemek kaç puan değerindedir?  

Bir gecede sınav sistemini değiştirerek binlerce öğrencinin akıllarını karıştıran, haftalarca yeni sistemi anlatamayan, bu günlerde bile hala tam olarak anlaşılamamış liseye yerleştirme sistemini keşfeden MEB bürokrasisi kaç puanı hak etmektedir?

Son sözümüz; pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına derhal son verilmesi gerekmektedir.

 

 

Bu yazı toplam 1048 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113