Uzun süredir sahadan şube başkanlığına ulaştırılan değerlendirmeler, günlük işleyişte yaşanan aksaklıklar ve sendika tarafından hazırlanan “Şube Müdürlerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri” raporunda yer alan tespitler toplantıda bütün yönleriyle ele alındı. Görüşmelerde dile getirilen sorunlar ve beklentiler raporun içeriğiyle büyük ölçüde örtüştü; bu da sahada yaşananların akademik ve kurumsal verilerle teyit edildiğini ortaya koydu.
Toplantıda şube müdürleri özellikle görev ve sorumluluk yüküyle bağdaşmayan mali ve özlük hakları konusunda ciddi bir memnuniyetsizlik içinde olduklarını ifade ettiler. Ek göstergenin yetersiz oluşu, ek ders ücretlerinin kaldırılmasıyla oluşan gelir kayıpları, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin kapsam dışında bırakılması, makam tazminatından yararlanılamaması ve özel hizmet tazminat oranlarının düşüklüğü dile getirilen temel başlıklardandı. Ayrıca öğretmenlik kökenli olup uzman ve başöğretmen unvanına sahip şube müdürlerinin, fiilen öğretmenlik yapmadıkları gerekçesiyle bu unvanların getirdiği tazminatlardan mahrum bırakılması önemli bir hak kaybı olarak belirtildi. Yönetim kademesinde görev yapan personelin ücret politikalarında alt unvanlarla benzer seviyede tutulması kabul edilemez bir tablo olarak değerlendirildi.
- Dönem Toplu Sözleşme sürecinde şube müdürleri lehine ek gösterge artışı yönünde bir kazanım elde edilmiş olmakla birlikte, toplantıda bu düzenlemenin görev ve sorumlulukları karşılamaktan uzak olduğu ifade edildi. Bu sınırlı ilerlemenin önemli olmakla birlikte yeterli görülmediği; ek göstergenin daha kapsayıcı ve adil bir düzeye çıkarılması gerektiği üzerinde durulmuştur. Toplu sözleşme masasında ortaya konan çabanın devam ettirilmesi ve bu konunun yeni dönemde daha güçlü biçimde savunulması gerektiği vurgulandı.
Sosyal haklar ve statüye ilişkin sorunlar da toplantıda geniş yer buldu. Şube müdürlerinin disiplin amirliği yetkisinin olmaması, görevleriyle uyumlu temsil ve kurumsal kimlik haklarından mahrum bırakılmaları, parasız yatılılık ve bursluluk haklarında dışlanmaları, görevden ayrıldıklarında okul yöneticiliğine dönüş imkânının kapalı tutulması ve aile bütünlüğünü tehdit eden uygulamaların sürmesi adalet duygusunu zedeleyen konular olarak öne çıktı.
Çalışma koşulları, atama ve görev süreçleri ise toplantının diğer önemli gündem maddelerindendi. Zorunlu rotasyonun sadece şube müdürlerine uygulanması, eş ve çocukları etkileyen yer değişikliği süreçleri, görevde yükselme sınavlarının düzensiz yapılması, hizmet içi eğitim eksikliği, muhakkiklik ve denetim görevlerinin asli görevleri aksatacak şekilde yoğunlaşması ve sınav görevlerinin personel arasında adil dağıtılmaması dile getirilen temel sorunlar arasında yer aldı. Katılımcılar, sorumlulukları artmasına rağmen yetkilerinin sınırlı tutulduğunu, buna karşılık destek mekanizmalarının yetersiz olduğunu ifade ettiler.
Toplantıda ortak görüş olarak şu tespit öne çıktı: Şube müdürleri eğitimin omurgasını taşıyan, yönetim süreçlerinin sürekliliğini sağlayan ve kurumsal hafızayı temsil eden kilit bir konumda olmalarına rağmen mevcut sistem içinde görünür ve güçlü bir statüyle desteklenmemektedir. Bu durum sadece kişisel memnuniyetsizlik değil, kamu hizmetinin niteliğini de olumsuz etkilemektedir.
Sendika Başkanı Bilal Duran, "Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube olarak bütün bu başlıkları sahadan aldığımız güçlü geri bildirimler olarak değerlendiriyoruz. Şube müdürlerimizin sesi duyulmuştur, dile getirilen her sorun tarafımızca not edilmiş ve sahiplenilmiştir. Bu talepler sadece tespit edilmekle kalmayacak, toplu sözleşme sürecinden Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi düzeyine kadar her zeminde savunulacaktır. Şube müdürlerimizin hiçbirini yalnız hissettirmeyeceğiz; yan yana durmaya, birlikte hareket etmeye ve çözümü birlikte inşa etmeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.