Türkiye yeni bir tarihi dönemeçte, 24 Haziran pazar günü sandık başına gideceğiz ve ülkemizin gelecekteki 5 yılını oylayacağız. Önümüzdeki 5 yılın cumhurbaşkanını ve parlementosunu seçeceğiz. Daha doğru bir ifadeyle yeni yönetim sistemimizin ilk başkanını seçeceğiz.
16 yıldır ülkemizi yöneten AK Parti ve AK Parti'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı bir keç daha oylayacağız. Millet 2002'den sonra yapılan tüm seçimlerde AK Parti'ye destek verdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı en başta tuttu. Şimdiye kadar hiç bir siyasi partiye nasip olmayan bir desteğe matuf oldu Adalet ve Kalkınma Partisi.
Daha önceki yıllarda, AK Parti'den önceki yıllarda yapılan seçimlerde seçmenin oy tercihleri çok büyük farklılıklar gösteriyordu. Bir dönem Anavatan Partisi'ni iktidara taşıdı, Süleyman Demirel'in Doğru Yol Partisi'ni birinci parti yaptı. Necmettin Erbakan'ın Refah Partisini iktidara getirdi. 1999 yılında birinci parti yaptığı Bülent Ecevit'in partisine bir sonraki seçimde kırmızı kart gösterdi ve yüzde 1 oy verdi. Çoğu dönemlerde de ülkeyi koalisyonlara emanet etti.
Seçmen, oy tercihleriyle; sürekli arayış içerisinde oldu ve doğru adresi bulma noktasında farklı siyasi partileri denedi. Kendinden birilerini aradığını, güçlü Türkiye'yi inşa edecek bir lider arayışında olduğunu haykırdı. 2002 yılına gelene kadar bu arayış sürdü.
2001 yılında kurulan AK Parti ve AK Parti'nin doğal lideri Recep Tayyip ortaya çıkınca bir ümit oldu. Millet, aradığı doğru adresin Tayyip Erdoğan ve onun partisi AK Parti olduğu kararını 3 kasım 2002'de yapılan seçimlerde verdi.
AK Parti'yi tek başına Anayasayı değiştirebilecek bir çoğunlukla iktidara taşıdı.
2002 yılında işbaşına gelen AK Parti o tarihten bugüne kadar kesintisiz 16 yıldır iktidarda. Bu süre içerisinde Türkiye'de o kadar çok şey değişti, o kadar önemli gelişmeler yaşandı ki o tarihlerde bunlar ifade edilse bir çoğumuz gülüp geçerdik.
Burada AK Parti'nin yaptığı hizmetleri zikredecek değilim, yazmaya kalksam ne yer nede zaman yeter. 2002 yılında milletin ümidi olarak ortaya çıkan AK Parti, kendisini sürekli yenileyerek bugünlere geldi ve milletin ümidi olma noktasındaki iddiasını bugünlere taşımayı başardı.
AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, hem bu milletin hemde dünya mazlumlarının ümidi.
15 yılda Türkiye'yi getirdiği nokta, millete kazandırdığı özgüven ve milletin kendisinde kendisinden bir şeyler bulduğu bir lider. Millet, Erdoğan'ın kendisi gibi düşündüğünü, kendi değerlerine yabancı olmadığı için sevip, bağrına basıyor. Liderine dua ediyor, Allah'tan ömrünü bereketlendirmesi niyazında bulunuyor.
Hem bu millet, hemde İslam Coğrafyası'nın halkları Erdoğan'ı çok seviyor. Böylesine bir sevgiye mazhar olabilmek elbetteki kolay olmasa gerek. Bu sevgiyi hak edecek bir şeylerin olması kuşkusuz gerekiyor.
Dedik ya, en önemli gerekçe halkın, Erdoğan'ın kendileri gibi düşündüğünü hissetmesi.
Bu millet kendi gibi düşünen hiç bir lederden vazgeçmeyecektir.
24 Haziran'dada sandık başına giderek, "Dereyi geçerken at değiştirmeyecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.