• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 17 °C

BÖYLE GİDERSE DÜZELMEZ!

Ümit Kahyaoğlu


Türkiye’nin ziyadesiyle de İstanbul’un kaçınılmaz olarakta Pendik’in “iş ve aş”tan sonraki en önemli problemi çarpık yapılaşmadır, imar meselesidir.
1980’lerden sonra İstanbul’a göçteki ilk durak olan ve  nüfusu hızla artan Pendik, kısa sürede kötü yapılaşmayla merkezi yerler hariç adeta varoşa döndü. Merkezi yerlerden kastımız Doğu ve Batı Mahalleleridir.
Bu mahaller dışında kalan mahallelerin Çamlık ve Yenişehir’i istisna tutarsak yerleşim anlamında elle tutulur tarafı neredeyse yoktur.
Kaynarca, Fevziçakmak, Çamçeşme, Kavakpınar, Orta, Dumlupınar, Ertuğrulgazi Sülüntepe, Velibaba, Şeyhli, Ahmetyesevi ve Çınardere Mahalleleri’nin belirli kısımlarını çıkın ve hiç bilmeyen birisini getirin ve buraların hangi bölge olduğunu sorun.
Vereceği cevap; Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan herhangi bir ilin ismi olacaktır.

Özellikle 1983 ve 1989 yılları arasında zirve yapan gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma kenti bu hale getirmiştir.
Kendilerini çağdaş(!) olarak nitelendirenlerin yönetiminde Aydos, Velibaba, Fevziçakmak, Sülüntepe, Kurtköy ve Kaynarca Mahalleleri şekillenmiştir.
İrticacı, gerici ve hatta yobaz olarak isimlendirilen yönetimlerde ise Çamlık gibi Türkiye’de örnek gösterilen modern bir mahalle kurulmuştur.
Bir yanda modern yapılar, uluslararası havalimanı, beş yıldızlı oteller, diğer yanda ise iki aracın yanyana geçemeyeceği darlıktakı biçimsiz cadde ve sokaklar, sıvasız-boyasız ucube yapılar. Bununla birlikte gecekondular.
Aslında ipin ucu çoktan kaçırılmıştır.
Çarpık yapılaşma ülkemiz için de Pendik içinde kanayan bir yaradır.
Şimdilerde yapılan ise bu yarayı tedavi edebilmektir.
AK Parti Hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte, Türkiye’de Kentsel Dönüşüm Hareketi başlatılmıştır.
Özellikle TOKİ ve KİPTAŞ eliyle modern konutlar üretilmiş, gecekondulaşma hızla azaltılmıştır.
Gecekonduların olduğu bölgedeki kentsel dönüşüm hareketi daha hızlı yapılabilmekteyken, çok katlı binaların olduğu bölgelerdeki kentsel dönüşüm, bir hayli zor olmakta ve uzun bir zaman alacağı öngörülmektedir.
Bu yapılar, önemli bir deprem riski altındadır.
Olası bir depremde, önemli bir kısmının hasar alacağı bilimsel olarak tespit edilmiştir.
Hal böyle iken, Kentsel Dönüşüm projesine bir çok bölgede, muhalefetinde desteğiyle karşı çıkılmakta, davalar açılarak engellenmektedir.
Bunun son örneğini geçtiğimiz yıl Sapanbağları Mahallesi’nde yaşadık.
Projeyi bende görmüş ve de oldukça beğenmiştim.
Galiba vatandaşa iyi anlatılamamıştı.
Bunu fırsat bilen muhalefet partisi, mahalle sakinlerini de yanına alarak karşı kampanya başlatmış ve projeyi şimdilik engellemeyi (adına başarı denirse) başarmıştı.
Mahalle sakinleri de, seçimlerde anamuhalefet partisine hatırı sayılır bir oy desteği vererek teşekkür etmişti.
Aslında burada ortaya çıkan sonuç; üzüntü ve hayret verici bir durumdur.
Demekki, eski düzene razıyız.

Türkiye ve dünya gelişirken ve de değişirken deprem riski altındaki konutlarımızda ikamette ısrar etmeyi sürdürmek, bu ısrara kurumsal destek vermek hangi gerekçeyle izah edilebilir?
Herşeyden önemlisi; olası bir depremde söz konusu bu yerlerde ciddi bir yıkım ve Allah korusun can kaybı yaşanırsa hesabını kim  ve nasıl verecek?
İnatlaşma böyle devam ederse, düzelme çok zor olacak.
Bizde Pendik gelişiyor, modernleşiyor ve yatırım alıyor diye kendimizi daha çok avutacağız...

Bu yazı toplam 1863 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113