• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 17 °C

Arakan!

Cemal Kapan

EY “FIRAT’IN KENARINDA BİR KOYUN KAYBOLSA, HESABI BENDEN SORULUR!” DİYEN HZ. ÖMER! BİR BİLSEN ÇOCUKLARININ HALİNİ… ÖYLE SAHİPSİZLER Kİ.

Bütün İslam âlemi mübarek Kurban Bayramı'nı kutlamaya hazırlanırken, Arakandan Müslümanların yaşadığı zulümlerin haberleri geliyor.

Müslümanların nasıl aslından uzaklaştırılıp, kullanışlı bir savaş makinesi haline getirildiği, nesillerimizin bu makinede nasıl öğütüldüğü ve bunun neticesinde de Terör ve İslam'ın aynı düzleme nasıl getirilmiş olduğunu haberlerden hepimiz takip ediyoruz. En acısı da, İslam'ı kullanan, yüce dinimizi hain emellerine alet etmeye kalkan terör ve vahşi örgütlerin varlığıdır. FETÖ'ye, IŞİD'e, Boko Haram’a, El Kaide’ye bakınız bunu göreceksiniz. Bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmekle eşdeğer olduğunu buyuran bu dine yapılabilecek en büyük kötülük ve saldırı islamı terörizmle eşitleme teşebbüsüdür.

 

Oysaki Arakan halkının hiçbir isyan, terör ya da suç unsuru kaydı yoktur. Tek suçları “Müslüman” olmaktır.

Üzerinde mutlaka düşünülmesi gereken asıl soru, mukaddes dinimizin, "Müslüman Müslümanın kardeşidir" ilkesine rağmen, İslam âleminin neden bir araya gelemediği, bu büyük gücü doğru kullanamadığı ve her zaman bedel ödeyen tarafta kaldığıdır?

 

Aramızda binlerce kilometre olsa dahi bilinmelidir ki Arakanlı kardeşlerimizle bizleri birbirine bağlayan İslam kardeşlik bağı ile ortak tarihi bağ onlara yardım etmek hususunda bizleri mesul kılmaktadır.

Müslümanların kalkanı Osmanlı Devleti’ni yakından takip eden Asya Müslümanları, II. Abdülhamit döneminde,  halifeyle irtibat kurmuşlar ve 1897'de Türk-Yunan Savaşı sırasında hemen yardım toplayarak Türkiye'ye göndermişlerdir. Ayrıca kutsal hac yolculuğunu kolaylaştıran ve dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanların yardımlarıyla inşa edilen Hicaz demiryoluna da bağışta bulunmuşlardır.

İşte bu nedenle hem kendimizi Müslüman olarak tanımladığımızda altına imzamızı attığımız evrensel kardeşlik beyannamesi hem de ortak tarihimiz gereği Arakanlı kardeşlerimize yardım etme konusunda sorumluyuz.

 

Bugün Arakan için yapılan yardım çağrılarıyla çıta sadece maddi yardımda bulunmaya indirgenmiş durumdadır. Zulüm altında inleyen kardeşlerimize maddeten yardım etmek ve onları doyurmak ne yazık ki onların tok ölmelerinden öteye gidememektir.(Sakın maddi yardım yapmayalım çağrısı olarak anlaşılmasın, bilakis maddi yardımların artarak devam etmesi gerekir)  Yapılan yardımlar, Arakanlı kardeşlerimize uygulanan zulmü maalesef ortadan kaldırmamakta, zalimin elini onun üzerinden çekmek anlamı taşımamaktadır. 

 

Arakanda zulme uğrayan kardeşlerimizin çektikleri acılara son vermek ve gerçekten yardım etmek istiyorsak; bu ancak bütün zalimleri korkudan titreten bir devlet eliyle olabilir.

Dünyanın her bölgesinde güçlü devletlerin en etkili ve caydırıcılık yönünden en önemli unsurunun güçlü silahlı kuvvetler olduğu tarihi bir gerçektir.

Güçlü ülke,  güçlü orduyla mümkün olur. Ülkemizin bulunduğu konum itibarıyla güçlü olmaktan başka hiçbir çaresi yok. Zira etrafımız ateş çemberi. Birçok mazlum milletler bizim desteğimizi bekliyor ve bizden umut bekliyor. Onun için kendi ülkemizde, Türkiye'de sadece savunma kabiliyetimizi geliştirmek yetmez, aynı zamanda caydırıcılık kabiliyetimizi de geliştirmek zorundayız. Bunu da yaparken yerli ve milli kaynaklara dayanmamız gerekir.

 

Özellikle Türkiye'nin yerlileşme ve millileşme konusunda yapacağı çok iş var. Bu konularla ilgili devletimiz gereken adımları atmış bulunmaktadır. Bölgesel uçak projesi, milli harp uçağı projesi, helikopter projesi, piyade tüfeği, milli tank, milli gemi ve daha niceleri... Bütün bunların amacı Türkiye'nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artırmak, dosta güven, düşmana korku salmaktır.

Kuvveti elinde bulunduran ve bu kuvvetle mazluma zulmeden zalime karşı ancak onun sahip olduğu kuvvete eşdeğer ya da daha büyük bir kuvvetle engel olunabilir.

Bu yüzden Allah vatanımıza, bayrağımıza, milletimize, ordumuza zeval vermesin!

Rabbim bizi mazlumlar adına mücadele eden kullarından eylesin.

 

Bu yazı toplam 1557 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 2
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113