• BIST 9079.97
  • Altın 2324.15
  • Dolar 32.3591
  • Euro 34.9446
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

GENÇLİĞİN İHTİYACI OLAN

Coşkun Otluoğlu

İlk izleyenler arasında olduğum “BİR MİLLETİN UMUDU ASIM” tiyatrosu ilk sahnesini Milli Türk Talebi Birliği Cağaloğlu’ndaki Merkezinde aldı. Millî Şairimiz Mehmet Akif ERSOY’un Safahat’ındaki mısralarından yola çıkılarak sahnelenen oyun, seyircilerden büyük ilgi gördü.

            Oyunun sahnelenmesinden önce bir konuşma yapan gazeteci yazar Abdurrahman DİLİPAK, bu sanat eserlerinin birer gölge olduğunu, gerçeğin ise bizlerin hayatında Çanakkale’de, 15 Temmuz’da sahnelendiğini, meselemizin Müslümancı değil esasen Müslüman olduğumuzu bu nedenle şartlar ne kadar zor olursa olsun kuyudaki Yusuf’tan daha zor şartlarda olmadığımızı, sanata ve kültüre vurgu yaparak Cumhurbaşkanımızın sanat ve kültürde istediğimiz noktada olmadığımızı söylediği dolayısıyla daha çok çalışarak geleceğe kalıcı eserler bırakılması gerektiğini bu tiyatro oyununda başarı dileklerini sözlerine ekledi.

            Mehmet Akif ERSOY’un Torunu Selma ARGON da bir konuşma yaparak, dedesi Mehmet Akif’in gerçek bir dava adamı olduğunu, gençliğe tavsiyesinin ise SAFAHAT’ın gençlik tarafından okunması gerektiğini, Safahat’taki Asım’ın bir tiyatro oyunu ile sahnelenmesinin önemine işaret etti.

            “BİR MİLLETİN UMUDU ASIM” tiyatro oyununda esas vurgusu yapılmaya çalışılan, Asım’ın şahsında gençliğin ilim ve ahlakla çalışarak milletin ihtiyacı olan yükselmenin gençlikte olduğudur.

            Tanzimat dönemiyle aşikâr hale gelen aydının yabancılaşması bir kırılmayı da beraberinde getirir. Çünkü modernliğin en önemli söylemlerinden biri olan ilerleme gerçek manada insanlığa mutluluk getirmemiştir.  İlerleme hangi alanda ve nasıl olacaktır? Kendi ahlak ve kültürü ile çatışan bir ilerleme mümkün müdür? Tanzimat aydının en büyük problemi gerçekte budur. Ve bu problem sonraki nesillere de bulaşmıştır.

            Gençliğin yürekten saygı ve sevgi beslediği büyük liderler ve şahsiyetler olmadıkça o gençlikten gereken reaksiyonu göremezsiniz. Tarihte ciddî görev yüklediğimiz ilim öncüleri ve devlet adamları böyledir. Örnek şahsiyetler İbni Sinalar, Mimar Sinanlar, Gazaliler yerine iki yüz yıla yaklaşan Batılılaşma cereyanında çocuklarımıza örnek şahsiyetler olarak Hıristiyan Martin Lutherler, Yahudi Freudler, inkârcı Descartesler model olarak sunulmuştur. Bu, İslam coğrafyasında ırkçı emperyalistlerin ifsat projesidir. Dolayısıyla millî bir ruha sahip Mehmet Akif’in “Asım”ı bu ifsat projesine bir karşı duruştur. Batıcı ve ırkçı emperyalist ifsat projesine karşı duruş, önce ahlak ve maneviyattan başlayarak toplumumuzun bütün kesimlerince omuzlanarak gençliğe yol göstermelidir.

            Gençlik, kendi ruhundaki asaletini yüceltebilmesi için ona yol göstericiler gerekir. Liderler, puslu havada pusula gibidir. Pusula açık denizlerde ve puslu havalarda geminin istikametini belirler.

Büyük milletler büyük davaların sonunda var olmuştur. Bu nedenle bizim milletimizin yol göstericileri Peygamberimiz başta olmak üzere, Asımlar, Piri Reisler, Fatihler ve Yavuzlardır. Dolayısıyla sanat eserlerinde bu şahsiyetlerin yer alması ve gençliğin onları tanıyıp örnek alması şuur için önemli birer adımdır. Böylece millet, bu gençliğin omuzlarında yükselecektir.

Bu yazı toplam 2435 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113