Vatan Partisi'nden adaylara önemli çağlı; Mal varlığınızı açıklayın

 

Değerli yurttaşlar;

5393 sayılı Belediye Kanunu, belediyenin asli görevlerini sıralamaktadır. Belediye, kamu hizmeti vermek amacıyla, bu hizmetleri yerine getirmek için kurulmuş mahalli teşkilatlardır. 

Belediyelerin, bütün bu işlerle ilgili uzmanları, uzmanlaşmış işçileri, makine, alet ve edevatları, bina ve tesisleri vardı. Belediyeler bütün görevlerini, daha düne kadar, kendi personeli ile yapıyordu. 

 

Fakat piyasacı ve özelleştirmeci hükümetler, Belediyelerin içini boşaltılar, yoldan çıkardılar. 

1980 öncesinde, bir tek belediye şirketi yoktu. 12 Eylül Amerikan darbesinden sonra emperyalistlerin isteklerini emir sayan hükümetler, “Belediye şirketi” diye bir moda başlattılar. Belediyenin yapmakla yükümlü olduğu görevleri, zaten yaptığı ve yapa geldiği görevleri bu şirketlere verdiler. Bu birinci yoldan çıkma idi. 

İkincisi ise, kurdukları şirketin başına zaten belediyede yönetici olan kişileri getirmeleridir. Şahıs hem belediyede, hem şirkette yönetici... Belediyenin işini şirkete veren yönetici, aynı zamanda o şirketin de yöneticisi. Veren aynı, alan aynı… Ali Cengiz oyununa bakar mısınız?

Belediye şirketleri ile yetinmediler. Bir de taşeron şirketi modası başlattılar. Belediyenin uzmanı, işçisi, alet ve edevatı ve tesisi ile asli işi olduğu için zaten yapa geldiği işleri, bir de göstermelik ihalelerle yandaş şirketlere verdiler. Bu da belediye kaynaklarının ikinci yağması idi. Bunlara da “alt işveren” adını verdiler.

Böylece, bir yandan şirketlerle, diğer yandan taşeron şirketlerle, belediyenin halka hizmet ruhuna tecavüz edildi, milletin vergileriyle oluşan belediye bütçeleri talan edildi. Hatta bu uğurda, kendi çıkardıkları yasalar bile çiğnendi, yasa dışı ihaleler açıldı, hukuka karşı da suçlar işlendi. 

Bunca ihalenin olduğu yer mafyanın iştahını kabartmaz mı? Silahlar konuştu, ölüm tehditleri, adam vurmalar gazete ve televizyonların inmeyen haberleri oldu.

Belediye başkanları ise, içi boşaltılmış belediyenin ihale dağıtıcıları oldu. 

 

DÜRÜST BELEDİYECİLİK, İHALECİLİĞİ DURDURMAKTIR

Değerli yurttaşlar.

Seçim bildirgelerine bakarsanız masumane ifadeler göreceksiniz. Manifesto deniyor, adaylara yemin ettiriliyor, dürüst adam lafları havalarda uçuşuyor.

Burada çeşitli partilerden arkadaşlar var. Onlar birim emekçi dostlarımız. Onlara lafımız yok. Ama bu bildirgeleri yazanlar, belediyelere talip olanlar bu masum sözlerde samimi mi?

Oysa masumiyet boş lafla ölçülmez. İhaleciliğin olduğu yerde nasıl dürüst olunacak, söyler misiniz?

Milletin belediyelere emanet ettiği kaynakların hortumlanması, ihalecilik, şirketçilik, taşeron sevdası, dürüstlük müdür?

Maden dürüst olmaya niyetlisiniz, o halde deyin ki, “belediyenin kendi olanaklarıyla yapabileceği hiçbir işi ihaleye vermeyeceğim”. Var mısınız? 

Gelin savunun bunu, tebrik edelim sizi.

Eğer bunu yapmayacaksanız, dürüstüm, hakçıyım, milletçiyim” demek, palavradır. Kandırmayın milleti.

 

MİLLETMİZE MAL VARLIĞINI HERKES AÇIKLASIN!

İkinci çağrımız şudur;

“Dürüstüm, gönüllere gireceğim, halkçıyım diyorsanız, mal varlığınızı açıklayın.

Siz şahıs olarak iyi insan olabilirsiniz. Ama yöntemler kirli, talip olduğunuz yer kirli.

İkincisi, kimsenin malını-mülkünü merak etmiyoruz. Ama görev kötüye kullanılmış mı, milletin kaynakları hortumlanmış mı, milletin bilmeye hakkı var. 

 “Şeffafız, naylonuz, camdanız, içimizi bile göreceksiniz” diyorsunuz ya, açıklayın, görelim o zaman.

Bu amaçla;

1-) Bütün adayları, birinci dereceden yakınlarıyla beraber mal varlıklarını millete açıklamaya çağırıyoruz. 

2-) Halen görevde bulunan bütün Belediye başkanlarını ve yakınlarını, göreve geldikleri zamanki mal varlıklarını açıklamaya çağırıyoruz.

3-) Halen belediyede görevli olanların, göreve geldikleri zamanki mal varlıklarını açıklamaları da yetmez. Ayrıca ve daha önemlisi, şu andaki mal varlıklarıdır.

Neyle geldiniz, giderken ne götürüyorsunuz? İkisini de milletin bilmeye hakkı var.

 

KENDİ MAL VARLIĞIM

İşte burada kendi mal varlığımı milletime açıklıyorum. Sizin önünüzü açıklıyorum.

1-) İşçi emeklisi olarak SGK’dan aldığım 1.954 TL emekli maaşım.

2-) Eşime ait Uğur Mumcu’da 110 metrekare 3+1 konut.

3-) Beş kütüphanelik kitap.

Belediye başkanı seçildiğimde, burada 3 maddede açıkladığım malvarlığımın adet ve miktarının üzerinde, maaşımla açıklanamayacak bir artış olursa, her türlü yasal yaptırımın kendime de uygulanması için, kendimi yüce Türk Yargısının adaletine bırakıyorum.

 

SON ÇAĞRI

Gelin siz de malvarlığınızı açıklayın.

Gelin ihalecilikten, taşeron sevdasından, şirketçilikten vazgeçin. 

Gelin milletin malını, harami, uğursuz yemesin

Gelin belediyeleri yağmadan, kirden temizleyelim.