• BIST 11125.97
  • Altın 5757.064
  • Dolar 42.5446
  • Euro 49.6415
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 7 °C

ÜSTLERE ZAM, ASTLARA ŞİDDET!

Talat Yavuz

Ağustos ayında 8. Dönem Toplu Sözleşmeyi yaptık, iki hafta önce de öğretmenler gününü kutladık. Toplu sözleşmenin üzerinden üç ay, öğretmenler gününün üzerinden ise iki hafta geçti.

Geçen hafta boyunca üst düzey bürokratlara zam ve öğrencileri tarafından küçük düşürülen öğretmenimizi konuştuk. Yaptığımız işleri ciddiye almaya, başımızı iki elimizin arasına alıp saatlerce düşünmeye, kaybettiğimiz değerlerin, teamüllerin nelere mal olduğunu muhasebe etmeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Artık yokmuş gibi yapacak, geçiştirecek, nasıl olsa unutulur diyecek durumda değiliz. Ne yazık ki ücrette adaleti, sınıftaki öğretmenin saygınlığını koruyamaz hale geldik.

Toplu sözleşme sürecinde bir ay boyunca, işçi-memur maaşı arasındaki dengenin doksanlı yıllara döndüğünü ve kamudaki maaş sisteminin ise amir memur, yetki sorumluluk, eğitim, kariyer gibi çok önemli kriterlere göre kabullenilemeyecek şekilde bozulduğunu, çalışma barışının zarar gördüğünü, devlete inancın, adalete güvenin zayıfladığını anlatmaya çalıştık.

Öğretmenler gününde ise; “Öğretmen kaybederse toplum kaybeder, öğretmen değer görmezse bedelini sadece öğretmen değil toplum da öder.” diyerek; öğrenciyi ve veliyi şımartan, disiplin kurallarını işlevsiz hale getiren; sınıfta kalmayı, okuldan atılmayı kaldıran, adliyelik öğrenci suçlarında bile öğretmene nasihat eden yaklaşımdan vazgeçilerek, temelden bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var demiştik.

Bizim güzel ülkemizde yetkili ve çok etkili makam sahiplerimizin aklına, yangında çoluk çocuk onlarca insan can verdikten sonra otelleri denetlemek, yasaları uygulamak gelir. Yine bir aile zehirlenir, yok olur, zehirli ilaç satışının reçeteye bağlanması akla gelir.

Örnekleri çoğaltabiliriz, ancak bizim alanımızda bunlar bile yapılmaz. Maaşlardaki dengesizlik, gelir dağılımındaki yangın, okullardaki tıkanmışlık ve her gün belki onlarcası yaşanan üzücü olaylar bile kimsecikleri harekete geçirmeye yetmez.

Ey devletlilerimiz, burada da yangın var, uyanın! Uyanın ve sadece bir kısım üst bürokratlara değil emekli veya çalışan herkesi dikkate alarak bir düzenleme yapın. “Paranız yoksa adaletiniz de mi yok.” demiştik de yine de anlatamamıştık.

Devletimizin her birimi, yapması gereken ödevlerini zamanında yapmayıp, uyaranlara kulak tıkayıp, can sıkan bir olaydan veya Cumhurbaşkanının talimatından sonra harekete geçecekse, dünyaya, dijital çağa nasıl ayak uyduracağız? Sizin kurmadığınız adil maaş sistemini günümüz dijital imkânlarıyla bir ortaokul öğrencisi bile kurabilir, siz hala bize gece yarısı zam düzenlemeleriyle geliyorsunuz.

Doksanlı yıllara döndünüz derken ne kadar da haklıymışız. Her iki konuda da adım bekliyoruz. Bu sefer yapmak zorundasınız, başka çareniz yok. Üst düzey bürokratlara maaş düzenlemesi ile yaşadığımız, görevini layıkıyla yapmayanın bedel ödemediğinde daha ne cürümler işleyebildiğine en güzel örnektir.

Toplu sözleşmede dersine çalışmayanlar, aylardır derdini anlatmak için feryad eden emekli, çalışan herkesi yok sayarak, ülkede infial oluşturan bir düzenleme yapabilmişlerdir ne yazık ki. Bunun adı akıl tutulmasıdır. Şimdi oturun, dersinize çalışan ve bir daha kimse bu tür gece yarısı üst düzey bürokratlara zam yapmayı aklından bile geçirmesin. Üst düzey bürokratlara zam düzenlemesini Cumhurbaşkanı iptal etti, öğretmen insanlıktan nasibini almamış öğrencisini affetti diye herşey unutulmasın.

Bu yazı toplam 55 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113