TERÖRE LANET EYLEMLERİ

      Uzun süreden beri milletimizin başını ağrıtan terör belası, zaman-zaman nüksederek acımasız yüzünü göstermeye devam etmektedir. Öncelikle geçtiğimiz günlerde, Hakkari ve Bitlis’te şehit düşen asker ve polislerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dilerim.

      Son günlerde nüksedip tırmandırılan terör eylemleri ülkemiz genelinde infiale yol açtı. Milletimiz tarafından pek çok il ve ilçelerimizde ‘’Teröre Lanet’’ miting ve eylemleri düzenlendi. Pek çok STK’ları tepkilerini dile getirdiler. Diğer taraftan Camilerimizde de mevlidler okunup, hatimler indirilerek dualar edildi.

      Ülkemizin en büyük Sivil Toplum Kuruluşlarından biri olan Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir Sen İstanbul Şubeleri de İstanbul-Cağaloğlundaki İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak bir basın bildirisi ile terörü kınayarak, tepkilerini dile getirdiler.

      İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim-Bir Sen üyelerinden oluşan topluluk önce şehitlerin ruhlarına Kur’an-ı Kerim okuyup bağışladılar. Ardından İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Yalçın Yayla, kısa bir dua etti. Akabinde İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş, İstanbul Şubeleri adına düzenledikleri ortak basın bildirisini okudu. Ermiş özetle;

      ‘’Türkiye’nin Bitlis ve Hakkari de meydana gelen terör saldırılarıyla bir kez daha sarsıldığını belirterek, şunları kaydetti:

      “Taşeron terör örgütü, iktidarın uzattığı barış elini havada bırakıyor, yaptıklarıyla daha da büyük olaylara davetiye çıkarıyor, terörden beslenerek toplumsal barış ve huzura darbe vuruyor. Herkes şunu bilmelidir ki, örgüt ne yaparsa yapsın, biz Kürt kardeşlerimizi sevmeye devam edecek ve kardeşlik projesinden, barış arayışlarından vazgeçmeyeceğiz. Bütün tarafları sağduyuya davet ediyor, terör örgütünden bir an önce bu menfur saldırıları durdurmasını, silah bırakıp teslim olmak suretiyle barışa katkı sunmasını istiyoruz.”

      “Huzurumuza yöneltilen tehdit, kardeşler arasında oluşturulmak istenen husumet ve kan davası, duygularımızı esir alamayacak; oluşturulmak istenen ön yargılar ise kardeşlik hukukumuzda yer bulamayacaktır. Halkımız teröre karşı, kardeşlik hukukunun korunmasındaki ısrarını sürdürecektir.” diyen Erol Ermiş, “Siyasi irade; terör ve teröristle mücadelede kararlılığı elden bırakmamalı, demokratik iyileştirmeleri kesintiye uğratmamalı, yeni anayasa çalışmalarını sabote etmeye yönelik provokatif eylemlerin oluşturduğu atmosfere asla teslim olmamalıdır.”

      ‘’Eğitim-Bir-Sen olarak terörü bir kez daha lanetliyor, acıların son bulmasını istiyoruz. Şehit olan evlatlarımıza Cenabı Mevla’dan rahmet, aileleriyle birlikte milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.’’ şeklinde konuştu.

      Terör kelimesi 1970’li 80’li yıllarda ‘’Anarşi’’ kelimesiyle ifade ediliyordu. Dr. Mehmet Doğan’ın ‘’Büyük Türkçe Sözlüğüne’’ bakıyorum. Terör; Latince bir kelime olup, tedhiş anlamındadır. Tedhiş ise; sürekli ve sistemli şiddet hareketleri, cinayet vb. faaliyetlerle korku uyandırma, yıldırma ve dehşete düşürme.

      Oxford İngilizce sözlükte terör; ‘’Genellikle siyasal nedenlerle, halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet öğesini kullanmak’’ olarak tanımlanır.

      Anarşi kelimesine bakıyorum; Yunanca bir kelime olup, kargaşalık, hükümetsiz veya otoritesiz topluluğun hali. Anarşi kelimesine Osmanlıca ‘’Yeni Lügate’’ bakıyorum; (Yunanca), Başıboşluk, Din ve nizam tanımamak. Din ve nizam düşmanlığı. Birden başıboş kalmak, şeklinde ifade ediliyor.

      Terör toplumlarda can ve mal güvenliğini ortadan kaldırır. Zira teröre maruz kalan guruplar da tepkisel olarak terör yoluyla intikam almaya yönelirler. Bu da haksız yere binlerce insanın öldürülmesine, yaralanmasına, mallarının telef olmasına yol açar.

  Teröre kaynaklık ve yataklık yapan, zemin oluşturan kültür ve ideoloji asla İslam değildir, bilakis batı kültürü ve ideolojileridir. Bütün peygamberlerin getirdiği semavi dinlerin aslında insanların temel hakları güvence altına alınmıştır.

      Merhum A.Hamdi Akseki’nin yazdığı ‘’İslam Dini’’ adlı eserinde; ‘’Bütün peygamberlerin tebliğ ettikleri şeriatların (dinlerin) ruhu şu beş esasa matuftur:

      1-Dini muhafaza. 2- Nefsi muhafaza(can emniyeti). 3-Aklı muhafaza. 4- Nesli muhafaza. 5-Malı muhafaza. Bütün peygamberler bu esasları  muhafaza (koruma, güvence altına alma) etmeyi zamanlarına göre muhtelif tariklerle (yollarla) beyan buyurmuşlardır.’’

      Terörün Müslüman’la, aklıselim insanlarla ilgisi olamayacağı gibi, hiç bir şekilde İslami bir yöntem değildir. Bizim kültürümüzde ve geçmişimizde barış ve kardeşlik duyguları vardır. Adalet ve hakkaniyet ölçüleri vardır. Bunun delili Müslümanların arasında yaşayan gayri Müslim toplulukların asırlardır varlıklarını sürdürebilmiş olmasıdır.

      İnsanların huzur içinde yaşaması için sosyal yapının muhkem olması lazım. Sosyal yapının muhkem olması için de toplumun değerlerine, kültürüne dayanması lazım. Bizi biz yapan değerlere dayanması gerekir. Teröre karşı, kardeşlik hukukunun halkımız tarafından korunması gerekir.

        Hakkari ve Bitlis’teki şehitlerimizle birlikte Van da meydana gelen deprem neticesinde vefat eden vatandaşlarımıza da Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dilerim.