• BIST 9177.7
  • Altın 4143.922
  • Dolar 39.0768
  • Euro 44.1625
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C

MÜFREDAT TAMAM, SINAV SİSTEMİ NE OLACAK?

Talat Yavuz

İl programları vesilesiyle yaptığımız öğretmen odaları ziyaretlerinden, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili soruların yerini, yavaş yavaş kademeler arasındaki geçiş sistemine, yani sınavların nasıl olacağına bıraktığını görüyoruz.

Bir nevi yeni programın kaderini belirleyecek sorular soruluyor. Yeni müfredat, Milli Eğitim Akademisi, zorunlu eğitim süresi, sınav sistemi derken eğitime dair tartışılan konuların uzun süre gündemde kalması ve ortaya bir kararın doğru zamanda koyulamaması, umut bağlanan birçok çalışmanın ölü doğması anlamına gelecektir.

Yeni müfredat, sınav sistemini değiştirmekte geç kalırsa özel ders, yayın ve dershane lobisi, kazandırılması gereken değer ve becerileri, beş şıktan biri yaparak, test sınavlarının yıkılamayan otoritesini sağlama alacaktır. “Tanıma uygun değerin hangi seçenekte verildiğini, verilen becerinin hangi seçenekte tanımlandığını, şu değere sahip bir kişinin aşağıdaki hangi davranışı göstermesi beklendiğini, aşağıdaki beceri gruplarından hangisi kas hangisi zihinsel beceri türüne girer…” tarzı sorular belki de şimdiden hazırdır.

Yeni müfredatın, değer ve beceriyi öne çıkaran yönüyle, mevcut merkezi sınavları değil, davranışa dönüşmesi beklenen başarı ölçütü ile birçok ölçme aracının kullanılarak, yıl boyu okulda, öğretmenlerin yaptığı ölçmeyi öne çıkarması beklenir. Sistem tam anlamıyla uygulamaya geçinceye kadar yapılacak sınavların etki oranı oldukça düşük tutulmalıdır. YÖK, ÖSYM ve bakanlığın ilgili birimleri bir araya gelerek, sadece sınavlarda sorulacak soruların nasıl olacağını değil; yeni müfredatın ruhuna uygun ölçme ve değerlendirme süreç ve araçlarını, alt sınıflarda yönlendirmenin nasıl yapılacağını, akademik başarısı düşük veya yüksek öğrencilere zamanında yol gösterecek, rehberlik edecek sistemin nasıl kurulacağını titizlikle çalışılmalıdırlar.

Birbirinden kopuk yürüdüğü gözlenen çalışmaların arasında mantıklı bir bağ kurmaya, bu bağı bir sisteme dönüştürmeye acilen ihtiyaç var. Okul öncesinden üniversiteye kadar her başarı grubundan öğrenciye yol gösterecek bir sistemden bahsediyorum.

Uzun yıllar eğitimde yeni ihtiyaçlar, yeni paradigmalar ve yeni bir eğitim felsefesine ihtiyaç var dediğimiz yer de tam burasıdır. Merkezine Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini koyduğumuz ve onun ruhuna uygun parçaları birleştirdiğimizde ortaya çıkacak sistemi; siyasetçi, idareci, öğretmen, öğrenci ve veli bütün kesimlere açık seçik ve bıkmadan yorulmadan anlatmalıyız. Yoksa yakalanan bir şansı daha çok kötü kullanmış olacağız.

Yazık olacak, çünkü artık anlayalım, dünya eğitimden test çözebilmeyi değil iş yapabilmeyi anlıyor.

Talat YAVUZ

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri

[email protected]

Bu yazı toplam 151 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113