• BIST 11102.17
  • Altın 5794.903
  • Dolar 42.4431
  • Euro 49.4072
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 9 °C

BİR FİLİ EN GÜZEL KİM TARİF EDER !

Hasan Demirci

 

Mesnevide geçen fil tarifi hikayesini bilirsiniz. Son olaylardan sonra bir kez daha anlaşıldı ki, memlekette herkes gözü kapalı bir fil tarif ediyor. Herkesin elinde bir parça bilgi, bir parça tecrübe, biraz da duygu var… Ve herkes, tuttuğu parçayı bütün hakikatin kendisi sanıyor.

Elbette herkesin haklı olduğu taraf var. Çünkü kimse boş konuşmuyor; herkes kendi penceresinden baktığında gördüğünün doğru olduğuna inanıyor.

Fakat ne yazık ki aynı insanlar, ellerindeki sınırlı bilginin ötesini duymaya, anlamaya, tahammül etmeye yanaşmıyor. Sanki hakikatin tamamı kendi ellerinde toplanmış gibi, farklı görüşleri saçma sapan birer safsata olarak algılıyorlar.

Birinin elinde filin kulağı var; “Bu büyük bir yelpaze!” diye bağırıyor.

Birinin elinde bacağı var; “Hayır! Bu koca bir sütun!” diye çıkışıyor.

Bir başkası kuyruğu tutmuş; “Olur mu? Bu bildiğin bir ip parçası!” diye itiraz ediyor.

Hepsi kendi gördüğüne göre haklı.

Ama herkes bütünü göremediği için eksik kalıyor.

İşte bugün yaşanan gerilimlerin, fikir kavgalarının, sosyal medya savaşlarının temelinde tam da bu problem yatıyor: Bilgi parçalı, iddia bütün; zihin dar, hüküm kesin ve kati.

Oysa hakikat hiç bir zaman bir kişinin elinde toplanmış değil; dağınık parçaları bir araya toplayabilme becerisindedir.

Kimse tek başına doğruyu kuşatamaz.

Ancak konuşarak, dinleyerek, anlamaya çalışarak hakikatin bütününe yönelik bir fotoğraf elde edilebilir.

Fakat biz ne yapıyoruz?

Karşı fikri duymadan reddediyoruz,

Niyeti sorgulamadan itham ediyoruz,

Bilgi edinmeden hüküm veriyoruz,

Çözüm üretmeden kavga çıkarma niyetindeyiz.

Sonra da “Neden bir araya gelemiyoruz?” diye şaşırıyoruz.

Aslında sorunumuz fikirlerin çatışması değil; farklı fikirlerle yaşama olgunluğuna erememiş olmamızdır.

Çünkü hakikatin bir kısmını değil, tamamını görmek isteyen bir insan, önce kendi dar görüşünü ve körlüğünü kabul etmelidir.

“Ben gördüğümü ifade ediyorum , ama benim gördüğüm tek doğru olmayabilir ” diyebilen kişi, işte o zaman konuşmaya hakkı vardır.

Hakikatin kapısı, sesi en yüksek olana değil, en çok dinleyebilene açılır.

Bu yazı toplam 39 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113