Hayat yolculuğunda insanın en büyük sermayesi aklıdır. Zira “Akıl akıldan üstündür” ve “Danışan dağ aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” Her işte istişareyi önemseyen, yanlış adım atmaz. Çünkü bilinir ki, “Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.”
Dünya malı insana cazip görünür, ama unutulmamalıdır ki “Mal da yalan, mülk de yalan; var biraz da sen oyalan.”
Kanaatkâr olmak ise huzurun anahtarıdır: “Azıcık aşım kaygısız başım” der büyüklerimiz. Çünkü “Ayağını yorganına göre uzat” diyen atalar, ölçüyü bilmeyene düşkünlükten başka bir şey kalmayacağını öğretirler.
Çalışmak, sabırla beklemek hayatın bir sırrıdır. “Taş yerinde ağırdır”, “Emek olmadan yemek olmaz.” Bugün küçücük görünen çaba, yarın büyük neticeler verir; çünkü “Damlaya damlaya göl olur.” Acele edenin hali ise bellidir: “Acele işe şeytan karışır.”
İnsan yalnızca kendi gayretiyle değil, çevresiyle de var olur. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” Birlikte yaşamanın bereketini anlatan “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” sözü, kardeşliğin önemini gösterir. Gönlü dar olanı kimse sevmez; çünkü “Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.”
Zamanı doğru kullanmak da hikmettir. “Bugünün işini yarına bırakma.” Çünkü fırsat beklemez; “Demir tavında dövülür.” Tedbirli olmak şarttır, ama unutma ki “Sakınan göze çöp batabilir” Yani hayat cesaret ister.
İnsana daima iyilik yaraşır. Çünkü “Ne ekersen, onu biçersin.” Kötülük eden kötülük bulur, iyilik eden de iyilik.
Ve en nihayetinde kaleme aldığımız bütün bu atasözleri birleşerek bize bir hususun altını çiziyor.
Hayatta başarılı ve mutlu olmak istiyorsan ecdadının yolundan yürür, söylediklerine kulak ver. Yoksa sürüm sürüm sürünürsünüz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.