Türk tarihine önem veren ve akrabalarını bulmak amacıyla Ukrayna’ya giden Hamit Puhaloğlu’nun dikkatini Türk Şehitlikler çekti. Türk Tarihinin yaşatılması adına çalışma yapılmadığını aktaran Puhaloğlu, şehitliklerdeki son durumu gözler önüne serdi.
Galiçya, Polonya ve Ukrayna sınırları içinde kalan tarihi bir bölge. 1916-1917 yılları arasında Enver Paşa emriyle Osmanlı Ordusunun 15. Kolordusu, Keşan ve Uzunköprü’den hareket eden 33 bin Türk askerinin Almanya ve Avusturya Macaristan ile birlikte Ruslara karşı savaştığı cephenin adı da Galiçya Cephesi.
Galiçya Cephesine giden o günkü Osmanlı askerlerinin şuuru şuydu;“Askerlikte hak yoktur vazife vardır. Hak milletin, şan onun. Gövde senin, can onun. Sen öl ki Türk Milleti yaşasın. Dökülecek kan onun” sözleriyle yola çıktılar.
‘NESLİMİZ DEVAM EDİYOR’
Hamit Puhaloğlu ile Galiçya’daki Türk Şehitliklerinin durumunu gazetemize anlattı.
Türk tarihine önem veren, akrabalarını bulmak için Ukrayna’ya gittiğini son gidişinde de onları bulduğunu söyleyen Puhaloğlu, “3 defa gittim oraya. Son gidişimde akrabalarımı buldum. Galiçya şehitlerini burada ziyaret ettim. 1916-1917 yılında Enver Paşa’nın emriyle kurulan Galiçya Cephesinde savaşan şehitlerimizi ziyaret ettim. 33 bin asker gitmiş oraya burada 12 bin askerimiz şehit olmuş. Gazi olarak dönen askerler ise Türkiye’ye gelerek Kurtuluş Savaşı’nı başlatmışlar. Bir kısmı da orada kalmış. İspat edemem ama ben orada neslimizin devam ettiğine inanıyorum” diye konuştu.
‘BUNLAR SIRADAN ASKER DEĞİL’
Puhaloğlu, Galiçya’ya gönderilen askerlerin sıradan asker olmadığını, her birinin peyk asker(Osmanlı Devleti’nin ilk döneminde postacılık, kuryelik ve muhafızlık yapan asker sınıfı)olduklarını ve bu askerlerin eğitimli ve dil bilen askerler olduğunu belirtti. Puhaloğlu, “Çanakkale Savaşları’na katıldıkları için hepsi Sat ve Saz Komandosu. Bunlar kendilerini metre kareye 3 bin merminin düştüğü yerlerde ispat etmişler. Seçkin ve eğitimli askerler. Yaşları 30’un altında. Uzun boylu dil bilen kültürlü insanlar. Yani aslında Galiçya, Çanakkale kadar önemli” dedi.
‘TÜRK ŞEHİTLİKLERİNİ İMHA EDİYORLAR’
Şehitlikler hakkında bilgi veren Puhaloğlu, oradan edindiği bilgilere göre Türk şehitliklerin bulunduğu yerlerin etrafının Hıristiyan mezarlarla çevrili olduğunu, Şehitliklerin olduğu yerlerin zengin kesimler tarafından satın alındığını ve burada Türklerin izlerinin silindiğini belirtti.
Puhaloğlu şöyle devam etti:“ Türk şehitliklerini imha ediyorlar. 6 tane şehitlik var. Ben 3 tanesine ulaştım. Bir tanesi yok olmuş, görünmüyor. Ruslarla girilen süngü savaşında bin 500 askerimizin şehit düştüğü şehitliği buldum. Hıristiyanlar kendi inançlarına göre buraları ziyaret ederken burada içki içiyorlar. Bu inanç bize uygun değil. Küçük bir mescit olması gerekiyor orada. Galiçya’da 362 kilise var ama hiç cami yok. Diyanetin oraya imam görevlendirmesi lazım. Günün belli saatlerinde Kur’an okunması gerekiyor. Büyük bir şehitlik var orada. Kiev Büyükelçisi oraya mehter çağırmış. Orada mehterin ne işi var. 12 bin şehidin olduğu yere yakın olan Lviv şehrine 57. Alay Galiçya Şehitleri Atatürk Camisi yapılmalı. Biz de şehitlerimize bu vesile ile borcumuzu öderiz.”
‘DEVLET SAHİP ÇIKMALI’
Devletin şehitliklere sahip çıkması gerektiğini ve bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Puhaloğlu, “Bizim Osmanlı onlara yardım etmiş. Bizim orada 12 bin şehidimiz varsa biz devlet olarak bu işin üzerine gitmeliyiz. Devlet oraya Kültür Merkezi yapılması için teklif götürmeli. Çünkü tarih orada başlıyor. Bu askerler Çanakkale gazisi. Orada Türkler var ama onlarda belli bir şuur yok. Bilgi yok. Kültür Merkezi olursa güzel olur. Merkezin içinde aş evi, hastane ve misafirhane olmalı. Adının da Atatürk Galiçya Şehitleri ve 57. Alay Kültür Merkezi olması zorunludur. Başka isim olmaz. Atatürk burada birleştirici bir isimdir. Türk Milleti Atatürk adına birleşir” ifadelerini kullandı.
‘GALİÇYA BİR KAYNAK OLABİLİR’
“Her devletin bir arması var” diyen Hamit Puhaloğlu, Galiçya’nın Türkiye Cumhuriyeti arması için bir kaynak oluşturduğunu belirtti. Puhaloğlu, “Selçuklunun devlet arması kartal. Bu kuş 60 yıl yaşıyor. 40 yaşında kartal dağın tepesine çıkıyor. Tüyleri yıprandığı için tüylerini yoluyor. Gagasını taşlara vurarak söküyor. Tırnaklarını da söküyor. Yeni gaga, yeni tüy ve yeni tırnak çıkabilmesi için 9 ay zamana ihtiyacı var. 9 ay sonra yeni gaga, yeni tüy ve yeni tırnak çıkıyor. Böylece kartal 20 yıl daha yaşıyor. Devlette bu 20 yıl 200 yıl. Yani Galiçya Şehitliği’ne de sahip çıkarsak kartal gücünü tamamlamış olacak. Devlet 200 yıl daha en süper zirvesini yaşar. Selçuklunun devlet arması kartal, Osmanlının devlet arması tuğra ama Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet arması yok. Bu da belki bir vesile olabilir. Trakya Üniversitesi tarihçileri Türkiye Cumhuriyeti’ne devlet arması bulsunlar. Galiçya’dan fikir alınabilir. Çanakkale’den fikir alınabilir” diye belirtti.
‘TÜRK BAYRAĞI GÖTÜRÜN’
Puhaloğlu, Galiçya’ya giderken yanında 100 tane Türk Bayrağı götürdüğünü ve oradaki vatandaşlara dağıttığını belirtti. Puhaloğlu, “Oraya gidenler Türk Bayrağı götürsün. Türk tarihini anlatan kitaplar götürmekte yine yarar var. Atatürk’ün kendi parasıyla Türk Milletine hediye ettiği Elmalılı Hamdi’nin de tefsir ettiği Kur’anı Kerim’in bu Ramazan ayı Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı Ukraynalı Müslümanlara, Ukrayna dili ile yazılısını götürüp Müslümanlara hediye olarak dağıtmalı diye düşünüyorum” dedi.
Puhaloğlu, “Ben orada Galiçya Şehitleri için 3 kurban kestim. Kurban fiyatları da ucuz. Fiyatları da 50 ve 100 dolar arasında değişiyor. Kurban Bayramı geliyor. Kurban kesecek olan vatandaşlar burada Hıristiyan ve Müslüman ayırt etmeden kurban kesip burada dağıtabilirler. Türkiye’deki insanlar çalışmak için yaşıyorlar. Ukrayna’da yaşayanlar ise yaşamak için çalışıyorlar. Galiçya ziyaretimle ilgili videolarıma sosyal medya üzerinden Arnavut Hamit adıyla ulaşabilir ve bu videoları izlemek isteyenler izleyebilirler” diye konuştu. Habertrak/Ferhat Akgün-Özel haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.