• BIST 9300.3
  • Altın 2879.968
  • Dolar 34.3692
  • Euro 36.4984
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 13 °C

VASİYETİNİZ VAR

Ercan Kara



     Geçtiğimiz hafta pazartesi günü bir arkadaşımın babasının vefatı  dolayısıyla Bilecik’ in Gölpazarı ilçesine cenaze merasimine katılmak üzere gittim. Gölpazarı’ na giderken yol kenarında ‘Şeyh EDEBALİ’ tabelasını gördüm. Arabayı kullanan arkadaşım da Bilecikli idi.    

Sami Bey’ e, “şu ayrılan yol Şeyh Edebali’nin türbesine mi gidiyor”, diye sordum. Edebali’ yi ziyaret etme arzusunda olduğumu, Sami Bey bu ifademden çok rahat anlamış olacak ki, “Cenaze dönüşünde türbeye de gidebiliriz” dedi. Memnun olacağımı belirttim. Gölpazarı’ na gittik. Öğle namazını müteakib cenaze namazı kılarak mezarlıkta merhuma karşı son görevimizi yerine getirdik.

Arkadaşımız Engin Bey’ in babası böbreklerindeki rahatsızlık sonucu hayatını kaybetmişti. Takdir böyleymiş. Allah rahmet etsin.

Gölpazarı dönüşünde Bilecik il merkezine giderek Şeyh Edebali’ nin türbesini ziyaret ettik.

Bilecik ilimiz tepede kurulmuş küçük ve şirin bir şehirdi.. Tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden birini bağrında yatırıyordu. O kişi: Şeyh Edebali’ den başkası değildi. Türbesine gidip de ruhaniyetini hissetmemek mümkün değil. Edebali’ nin mekanında buram buram Selçuklu ve Osmanlı kokusu hakimdi. İstanbul’ un Avrupa yakasında Osmanlı ruhu ne kadar hissediliyorsa Bilecikte de Edebali’ nin türbesi civarında aynı hissiyat fazlasıyla oluşuyordu. Bilecik topraklarına gidip de burayı ziyaret etmemek çok büyük bir vefasızlık olurmuş. Edebali, yüz yirmi yaşında hayata gözlerini kapamış bu bilgiyi de paylaşmadan geçemeyeceğim.

Sözü Şeyh Edebali’  nin osmanlı devletinin kurucusu ve damadı Osman Gazi’ ye vasiyetiyle bitirmek istiyorum.

Ey oğul, artık Bey’sin! 
Bundan sonra 
öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana. 
Suçlamak bize, katlanmak sana. 
Acizlik bize, hoşgörmek sana. 
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. 
Haksızlık bize, bağışlamak sana...

 
Ey oğul, sabretmesini bil, 
vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
insanı yaşat ki devlet yaşasın. 
 
Ey oğul, işin ağır, 
işin çetin, gücün kula bağlı. 
Allah yardımcın olsun... 
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın! 
Ama; bunları nerede, 
nasıl kullanacağını bilmezsen 
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. 
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi 
değildir. Bütün bilinmeyenler, 
feth edilmeyenler,
görünmeyenler, ancak sen faziletli ve 
ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır. 
 
Ey oğul ! Ananı , atanı say ! 
Bereket büyüklerle beraberdir. 
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin. 
Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma ! 
Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme ! 
Sevildiğin yere sık gidip gelme ! 
 

Ey oğul ! Üç kişiye acı :
Cahil arasındaki alime ,
zenginken fakir düşen , ve 
hatırlı iken itibarını kaybedene.
 
Ey oğul! unutma ki, 
yüksekte yer tutanlar, 
aşağıdakiler kadar emniyette değildir. 
Haklıysan mücadeleden korkma !...

Bu yazı toplam 1712 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113