• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 18 °C

Mehmet Acet'ten bomba yazı!

Mehmet Acet'ten bomba yazı!
Haber7.com yazarı Mehmet Acet, bugün ki yazısında ekonomiyi konu alan bir makale kaleme aldı.

EKONOMİ BÜYÜDÜ DE NE OLDU? VATANDAŞA NE FAYDASI VAR?

Dün, TÜİK tarafından, merakla beklenen Türkiye’nin üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklandı.

Buna göre ekonomimiz, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 3,9 oranında büyüdü.

Böylece yılın ilk 9 ayında büyüme ortalaması yüzde 6,2 olarak karşımıza çıktı.

Bu rakamların belli olmasından sonra açıklamalar yapan Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, “Orta Vadeli Program (2023-2025)’da öngördüğümüz şekilde yüzde 5 civarı büyüme ile kapatarak bu yıl da en güçlü büyüyen ülkelerden biri olacağız." Dedi.

Dün büyüme rakamlarının belli olmasından sonra bu haber, muhalefete çalışan kanallar, internet siteleri ve sosyal medya hesapları tarafından, tamda başlığa taşıdığımız ifadelerle izleyiciye/okuyucuya/takipçiye takdim edildi:

“Ekonomi büyüdü de ne oldu? Vatandaşa faydası ne?”

Tabi, burada niyet, soru kipi kullanarak bir meraka cevap bulmak değil de, büyüme oranlarını ‘değersizleştirmek’ olduğu için, bu türden ifadeler kullanılmıştı.

Oysa, ekonomide güçlü büyüme performansı elde etmenin doğrudan vatandaşın cebini de etkileyen sayılamayacak faydalarının olduğu bir gerçek.

ONMİLYONLARA DOKUNAN DESTEKLERİN ARKASINDA GÜÇLÜ BÜYÜME PERFORMANSI VAR

Büyüme oluyor da ne oluyor, vatandaşa ne faydası var sorusuna şuradan bir örnek vererek başlayayım:

Geçen Pazar günü Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’le yaptığım programda vatandaşa verilen doğalgaz ve elektrik desteklerinin güncel rakamlarını öğrendim.

Malum, son bir yıl içinde enerji piyasalarında anormal artışlar oldu. Bakan beyin ifadesiyle, 10 kat, 20 kata varan fiyat artışları ile karşılaştık.  

Peki, sonra?

O artışların maliyeti doğalgazda yüzde 75, bazen yüzde 80 oranda hükümet tarafından karşılandı.

Bakan Dönmez’in verdiği rakamlara göre geçen yıl 80 milyar lira doğalgaz, 20 milyar lira da elektrik faturaları için destek verildi.

Bu yıl bu rakamlar çok daha yukarılara tırmandı.

Yine Enerji Bakanı’nın verdiği bilgilere göre, yılın ilk 6 ayında doğalgaza 150, elektriğe 25 milyar lira toplam fatura desteği verildi.

Ki bu rakamın yıl sonunda 250 milyar lirayı bulması bekleniyor.

Bu rakamlar, Türkiye genelinde her bir eve sadece doğalgaz ve elektrik desteği anlamında ortalama 12 bin 500 lira destek verildiği anlamına geliyor.

DEĞİRMENİN SUYU GÜÇLÜ BÜYÜME PERFROMANSI ÜZERİNDEN GELİYOR

Türkiye ekonomisi, dünya kıyaslamasında enflasyon bakımından negatif ayrıştı, bu doğru.

Büyüme performansı bakımından ise, pozitif yönde ayrıştı.

Dünyada en hızlı büyüyen ilk birkaç ülke arasında olduğumuz net bir gerçek.

Şimdi burada az durup, şu soruyu soralım:

Peki, bu destekler verilirken, daha pek çok güçlü kaynak gerektiren adımlar atılırken, bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Durun, hemen cevap vermeden önce son aylarda milyonlara, hatta on milyonlara dokunan adımlardan örnekler verelim.

-3600 ek gösterge,

-Üniversite öğrencilerinin kredi borcunun faizlerinin silinmesi,

-İcralık dosyaların kapatılması,

-Gıda fiyatlarında KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi,

-Aylık 20 bin liraya kadar geliri olan esnafın vergiden tamamen muaf tutulması,

-Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarına 2022 yılı için yüzde 85/90 aralığında zam yapılması,

Vs…

Aynı soruları bu adımlar için de tekrarlayalım:

Bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Şimdi cevap veriyorum:

Değirmenin suyu, büyük ölçüde büyüme odaklı ekonomi politikasından geliyor.

-Büyüme olunca pasta büyüyor demektir.

-Pasta büyüyünce devletin vergi gelirleri artıyor demektir.

-Vergiler artınca da, bu adımları atmak mümkün hale geliyor demektir.

Bütçe de yukarıda saydığımız ve eksik bıraktığımız kararlara rağmen, 2022 hedeflerine ulaşılabileceği şimdiden belli olmuş durumda.

Hatta, muhtemelen EYT vb. yeni kararlar için de bütçe imkanları müsait durumda.

Yani bütçe disiplininden taviz vermek, mali disiplinden uzaklaşmak, hükümete ‘seçim ekonomisi’ uygulamak gibi suçlamalar yöneltmenin de haklı bir tarafı bulunmuyor.

Büyüme olunca ne oluyor? Vatandaşa faydası ne derken maksat üzüm yemekse, bu soruların cevapları bu şekilde özetlenebilir.

Enflasyonun üzerinde maaş artışları, yukarıdaki adımlar, tarım destekleri vs. bunların tamamı, hazinenin kasasında bu adımları atmayı kolaylaştıracak kaynak/para olduğu için mümkün oldu.

Hazinenin kasasında para olmasaydı bu adımlar atılabilir miydi?

Hayır, atılamazdı.

İki örnek:

1-2010 krizinde Yunanistan, emekli maaşlarını yarı yarıya düşürmek zorunda kalmış, 800 bin kamu çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmıştı.

2-1999 yılında hazinede emeklilerin maaşını düzenli şekilde ödeyebilecek bir kabiliyetin kalmadığı görüldüğü için, şimdilerde çözüme kavuşmak üzere olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) meselesi büyük bir sorun olarak ortaya çıkmıştı.

Kaynak/Para olsaydı, böylesi bir acizlik durumu olur muydu? Kaynak:haber7.com

Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113