• BIST 10739.57
  • Altın 2511.269
  • Dolar 32.2117
  • Euro 35.01
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C

Hiçbir öğrenci dışarıda kalmayacak

Hiçbir öğrenci dışarıda kalmayacak
Pendik Milli Eğitim Müdür Vekili Coşkun Otluoğlu, TEOG'la ilgili sistemi Duyuru Gazetesi'ne anlattı.

Liselere yerleştirmelerde yeni bir uygulama var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Önceki öğretim yıllarında taban puan uygulaması vardı. Yerleştirme sonuçlarında bir okulun taban puanı belirlendikten sonra okulda kontenjan olsa bile öğrenci kaydedilemiyordu. Bu yılki uygulama ise eğer kontenjan varsa taban puana bakılmaksızın öğrencinin müracaatına göre kayıt yapılabiliyor.

Yani öğrencinin puanı ne olursa olsun istediği bir okula kayıt yaptırabilir mi?

Eğer kontenjan varsa ve müracaat edenler arasında yeterli puanı almışsa öğrenci okula yerleşebilir.

Müracaatlar nasıl olacak?

Öğrencilerimizin TEOG sınavına göre yerleştirme sonuçları geçen hafta belli oldu. Şimdi ise eylülün sonuna kadar eğer öğrenciler isterlerse ve kontenjan da varsa istediği okula müracaat edebilir. Yerleştirildiği okuldan tercih yapmak suretiyle her hafta başında açıklanacak sonuçlara göre kontenjana göre yeniden tercih yapabilecek.

Önceki yıllarda bu yok muydu?

Tek yerleştirme oluyordu ve kontenjan olsa bile öğrencinin puanı yetmiyorsa o okula yerleştirilemiyordu. Şimdi ise kontenjan varsa öğrenci o okula geçmek için okuluna nakil dilekçesi verebilir. İsteyen öğrenciler arasından puan üstünlüğüne göre kontenjanlar doluncaya kadar yerleştirmeler eylül ayına kadar sürecek.

Bu tür yeniden yerleştirmenin ne gibi faydası oldu?

“Hiçbir öğrenci dışarıda kalmayacak.”

Biz buna yeniden yerleştirme demiyoruz. Okullar arası nakil diyoruz. Ama bir nevi sanki okulda kontenjan açıldıkça yeniden yerleştirme gibi algılanıyor.

Bunun faydası şu oldu:

Eskiden kontenjan vardı ama okumak isteyip de dışarıda kalan öğrenci de vardı. Şimdi ise okumak isteyen hiçbir öğrenci dışarıda kalmayacak. Boş kontenjanı olan okula geçiş yapılabilecek.

Bu yıl yeni bir uygulama daha gördük. Öğrencinin tercihine yani puan üstünlüğüne göre seçtiği okullar bir de ikametine göre tercihi olan okullar. Yani her şekilde bu uygulama öğrencinin dışarıda kalmamasını sağlıyor.

 

Diğer sormak istediğim konu da müdürlere verilen puanlarla ilgili. Genel bir kanaat var müdürlere haksızlık yapıldı diye?

Nasıl haksızlık yapılmış olabilir ki?

Birçok müdür görevden alındı o yüzden sordum.

“Görevden alınan müdür yok.”

Hayır, yanlış bir anlaşılma var. Bu uygulama ile kimse görevden alınmadı. Müdürlerin performanslarına dayalı puanlar verildi. Herkes görevinin başında. Yeterli puan alamayan kurum müdürleri İl Millî Eğitim Müdürlüğünce yeniden mülakata alınacaklar. Mülakatta başarılı olanlar yeniden görevlendirilebilirler.

Müdürlerin puanlarını kimler verdi?

Kurum müdürlerinin puanlarını okul aile birliği başkanı, okul aile birliği başkan yardımcısı, öğrenci temsilcisi, en genç öğretmen, en tecrübeli öğretmen, öğretmenler kurulundan seçilen iki öğretmen, şube müdürleri ve ilçe millî eğitim müdürümüz verdi.

Bu puanlar neye göre belirlendi?

“Yeterli puan alamayan kurum müdürleri yeniden mülakata girecekler.”

Çeşitli sorular var. Bu soruların cevabı daha çok bana göre bu müdür nasıl, sorusuna cevap arıyor. Mesela sorunun biri şöyle: “Okul müdürü çalışanları arasında adaletli davranır.” Şimdi ben şöyle diyebilirim. “Evet, bana göre adil davranıyor.” Siz de dersiniz ki: “Hayır, bana göre adil davranmıyor.”  Yani müdürün iletişimi, başarısı, gayreti, çevresiyle ilişkileri, duruşu, eğitim öğretimle olan münasebeti, insani ilişkileri bir şekilde ele alınıyor. Yeterli puanı alan yeniden müdürlüğe devam ediyor, yeterli puan alamayanlar ise İl Millî Eğitim Müdürlüğündeki mülakata girecek.

İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü veya İlçe Millî Eğitim Müdürü okul müdürlerini elemedi mi?

Ne ilgisi var. Her şey apaçık belli. Az önce kimlerin puan verdiğini saydım. İlçe Millî Eğitim Müdürü tek başına nasıl böyle bir sonuca varsın?

Ama öyle konuşuluyor? Deniyor ki İlçe Millî Eğitim, müdürleri tırpanladı.

Elimizde tırpan mı var? Böyle bir saçma düşünce, benzetme olabilir mi? Okul müdürü kendi başarısızlığını ilçe müdürüne yıkamaz. Ben size şöyle diyeyim: Okul müdürü kendi görevini unutmuş.

Müdürün görevi nedir ki?

“25-30 yıldır müdürlük yapan kimse başkasına kral diyemez.”

Müdürün aslî görevi öğretmenliktir. Müdürlük ikinci bir görevdir. Bir kimse ömür boyu müdür olarak kalacak diye bir kural yok. Öğretmenlik de müdürlük de eğitim-öğretim sınıfına dâhildir. Müdür egosunu tatmin için oraya buraya saldırıyor. Öğretmenliği unutmuş. İncinmesin diye okul müdürünün adını vermeyeceğim. 25-30 yıldır müdür. Yeterli puanı alamamış. Soruyorum, “Müdür bey, okuldan tam puan aldınız mı” diyorum. “Bilmiyorum.” diyor. Hem okuldan ne puan aldığını bilmiyor, hem de ilçe milli eğitim beni tırpanladı diyor. Seni okul aile birliği veya öğretmenlerinin tırpanlamadığını nereden biliyorsun?

Okuldan yeterli puanı alamayan başarılı olur mu?

“Belirleyici unsur okullardan gelen puanlar oldu.”

Neden olsun? Okulda öğretmeniyle zıtlaşan, velisiyle kavgalı, öğrencisini despotça idare eden veya okulundan bihaber bir kimse neden ilçe milli eğitimden aldığı puanla geçsin? Biz himmet kapısı mıyız?  Okuldan yeterli puan alamayanlar barajı geçemediler.

Taraf tutuldu iddiası var?

“Bizim başarılı bulduğumuz bazı müdürlerimiz de barajı geçemedi.”

Ne tarafı, taraf mı var? Biz Millî Eğitim camiası olarak bir bütünüz. Taraf diye bir şey yok. Sadece şu var: çalışanlar ve dedikodu yapanlar. Eğer okuldan yeterli puanı alamamışsa okulda puan verenler müdürün tarafını tutmamışlar. Bizim başarılı bulduğumuz halde okuldan yeterli puan alamayıp da barajı geçemeyen müdürlerimiz de oldu. Sonuçlar açıklandığında biz de üzüldük.

Puan verenler diğer puan verenlerin verdiği puanı görmüyor mu?

Göremiyoruz. Kimse kimsenin puanını görmüyor. Ne verdiğini bilmiyor.

İlçe Millî Eğitim Müdürü de mi görmüyor?

Hayır, İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü dâhil İl Millî Eğitim Müdürlüğü bile görmüyor. Toplam puanlar ancak Bakanlığımız tarafından merkezden açıklandı.

Siyaset veya sendika baskısı olmadı mı?

“Herkesin fikri kendine, yeter ki eğitim ortamına sokulmasın.”

Siyasî baskı neden olsun? Sendika neden baskı yapsın ki? Başarısız insanın arkasında kim durur. Biz büyük bir camiayız. Bizim de puan verdiklerimiz ve az puan verdiklerimiz oldu. Biz öncelikle şuna baktık. İlçeyle iletişimi güçlü, amacı sadece eğitim olan yöneticilerin olmasını istedik. Siyasî fikri, sendikası olan bizi ilgilendirmez. Önemli olan bu fikirlerin eğitim alanlarına sokulmaması.

“Okul Müdürü de kendisinin bir memur olduğunu unutmasın.”

Ne yazık ki okuldan yeterli puanı alamayan konuyu siyasete ve sendikaya getirip dayadı. Çuvaldızı kendinize, iğneyi başkasına batıracaksınız. Önce 25 yıldır müdürlük yapan kişi kendini sorgulayacak. Bizi idare edenler gerektiği gördüğü zaman bizi buradan alabilirler diyecek. Ben memurum 657’e tabiiyim diyecek.

“49.92, 49.66 puan ortalaması ile öğrencisini örgün eğitim dışına iten müdürler var.”

Şimdi ben ne müdürler biliyorum. Okulundan habersiz müdürler var. Öğrenci 49.92 ile sınıfta bırakılır mı? Öğrencileri 49.92, 49.66 ile sınıfta bırakmak hangi insafa sığar. Haydi, öğrenci bırakıldı telafi edilemez mi? Rica ediyoruz, görüşüyoruz, konuşuyoruz müdürlerle, müdür bey bu çocukları mağdur ediyorsunuz diyorum. Sonra size ne diyor: “Bu çocuk geçerse ben müdürlüğü bırakmam lazım!” Sen bu kadar müdürsün işte. Çocukla rakip olmuş. Eğer çocuk disiplinsizse onu notla değil disiplin kurulunu çalıştırarak yola getirmelisin. Bir çocuk kolay kolay büyütülmüyor. Devlet dağdakini kazanmaya çalışıyor sen önündeki sabiyi perişan ediyorsun. Sayın müdürüm senin görevin eğitim, eğitim, eğitim. Senin muhatabın bu çocuklar. Sen bırakmışsın eğitimi öğretimi sürekli ahkâm kesiyorsun.

Paralelci denilen idarecilerinizi silmişsiniz.

“Parelelcilik bırakın devlet memurunun, vatanını seven hiç kimsenin görevi değil.”

Eğer paralelci idareci varsa bizim onu silmemize fırsat vermeden kendisi o görevi bırakmalıdır. Onu silmenin yolu da bu puanlama ile olmaz. Onun yolu Kanunlarımızda gösterilmiştir. Biz devletin ve milletin bütünlüğüne zarar veren herkesin karşısındayız. Ama öyle paralelciyi silmişsiniz falan gibi ifadeler ve sınıflandırmalar eğitim camiasına yakışmaz. Peki, yok mu? Elbet de vardır. Eğer okulunda paralel faaliyet gösteriyorsa gerekli soruşturmayı yaptırırız. Hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Bu bizim politikamızdır. Devletin ve milletin bütünlüğüne zarar veren her şeyin karşısındayız.

Keser döner sap döner, gün olur devran döner diyenler var.

“Bunu söyleyenler yeni Türkiye’yi hala anlayamamışlar.”

Bu kin ve nefretle ve intikam duygularıyla devlet yönetilmez. Ve sizin söylediğiniz bu anlayışla yola çıkanlar şunu görmüyorlar. 1908 yılında Abdulhamit Han’ı hal eden anlayış 10 Ağustos 2014 Pazar günü tarihe karıştı. İntikam, nefret ve öç alma ile bir yere varılmaz. Biz önümüze bakıyoruz. Hatalarımız elbette vardır. İnsanız. Ancak yeni Türkiye’de artık geriye dönüş yok. 03 Mart 2014 tarih ve 6528 sayılı Kanunda yöneticilerin nasıl seçileceği ve gerektiğinde nasıl görevden alınacağı belirlenmiş. Kanun herkesi bağlar.

Deniyor ki Millî Eğitim Müdürü beni ne kadar tanıyor?

Eğer sen kendini başarınla, gayretinle, iletişiminle tanıtamadıysan bu Millî Eğitim Müdürünün hatası değil ki. Bu senin hatan. Üstelik sadece Millî Eğitim Müdürü puan vermedi ki sana? Ve zaten senin böyle bir soru sorman bile ne kadar meseleye yanlış baktığını gösteriyor. Sen derken gazeteci olarak sizi kastetmiyorum. Bu soruyu soran okul müdürünü kastetiyorum.

Peki, barajı geçemeyen müdürlerin yerine kim gelecek?

Önümüzde bir takvim var. Öncelikle yeterli puanı alanlar isterlerse kendi okullarında devam edecekler. Devam etmek istemezlerse açık olan okulları tercih ederek puan üstünlüğüne göre görevlendirilecekler. Barajı geçemeyenler de İl Millî Eğitim Müdürlüğünce yapılan mülakata girecekler ve gereken puanı alırlarsa görevlendirilecekler.

Barajı geçemeyen müdürler ne kadar süreyle görevde kalacaklar?

Yerlerine yeni bir müdür görevlendirilinceye kadar görevlerinde kalacaklar. Bu süre en geç 18 Kasım 2014 tarihine kadar devam edecek. Barajı geçemeyen bir müdür gerekirse 18 Kasım’a kadar görevinde kalacak.

Teşekkür ederim.

Ben de teşekkür ederim.


RÖPORTAJ: YAŞAR ŞİMŞEK


  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113