• BIST 8718.11
  • Altın 2246.98
  • Dolar 32.3311
  • Euro 35.1536
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 1 °C

Neden Gümüşhacıköy

Edib Ahmet Ceylan

NEDEN GÜMÜŞHACIKÖY?

Hacı nazır otağı

Evliyalar yatağı

Sevgi saygı kucağı

Yârsın Gümüşhacıköy

manst.jpg

Gümüşhacıköy Amasya İlinin en batıdaki bir ilçesidir. Daha önceki adı Hacıköy iken, Gümüş Nahiyesi ile adı birleştirilerek Gümüşhacıköy olmuştur.
           Gümüş, ( Gümüşhacıköy) Anadolu’daki en eski yerleşim alanlarından biridir.

           Gümüşhacıköy Karadeniz Bölgesi'nde, Amasya iline bağlı, Doğuda Merzifon ilçesi, güney ve batıda Çorum, kuzeyde Samsun illeriyle çevrilidir.

           Amasya ilinin kuzeybatısındaki dağlık kesimde yer alan ilçe topraklarının kuzeydoğusunu Tavşan Dağı, güneybatısını Ereğli Dağı, batısını da İnegöl Dağı vardır.Tavşan ve Ereğli Dagları'nın dorukları ilçe sınırları dışındadır. İlçenin orta ve doğu kesimi ovalıktır. Dağlardan inen Gümüşsuyu Çayı ve Hamamözü Deresi gibi akarsular bu ovalık alanı suladıktan sonra ilçe sınırları dışında Yeşilırmak’a katılır.

  Gümüşhacıköy Doğu Roma İmparatorluğunun gözde şehri Etonia (M.S 140) üzerine kurulmuştur. Doğu Roma İmparatorluğunun en önemli ve gözde şehirlerinden biri olup tarih sayfalarında yerini almıştır.

Amasya Yeşilırmak çevresinin, ilk kez 1073-1075’li yıllar arasında, Türklerin eline geçmesiyle, Melik Danişmend Ahmet Gazi 1075’de, Amasya’yı aldıktan sonra, Hamamözü üzerinden Gümüş’ü fetih ederek ele geçirilmiştir.       

           Halk arasında adı Hacıköy olarak da geçer. İlçeye bağlı Gümüş nahiyesinde gümüş madeni olduğu için ismine bunun adı da eklenmiştir. İlçedeki tarihi yapılar ve doğal ortam dikkat çeker.

            İlk düzenli nüfus sayımının yapıldığı 1831 yılında, Gümüş Madeni Amasya Sancağı'na bağlı bir kaza merkezidir.1847 'de Amasya ve Çorum Sancağının birleştirilmesi ile Gümüşhacıköy “Hacıköy” olarak, Gümüş “Gümüş” olarak “Kabakoz” Kabaoğuz olarak 1856 tarihine kadar, kazalar içerisinde yer almıştır

              Cumhuriyet Dönemi'nde yapılan idari taksimata göre; Gümüşhacıköy, Gümüş, Saraycık ve Hamamözü’nü kapsayan üç nahiye merkezi ile 56 köyden oluşan bir ilçe merkezi konumundadır.

        Gümüşhacıköy, 1891 yılına kadar Gümüş’e ait ve “HACIKÖYÜ” adıyla anılan bir bucak iken, 1890 yılında belediye 1892 yılında ilçe merkezi olmuş ve Gümüşhacıköy adıyla anılmaya başlanmıştır.

          İlçenin yüzölçümü 696,07 km², rakımı 815 metredir. Amasya’ya 70 km, Merzifon’a 22 km, Hamamözü’ne 23 km ve Osmancık’a 42 km uzaklıktadır.

           Yazları sıcak ve kurak, kışları ise ilçe merkezinde ılıman ve yağışlı, yüksek kesimlerde soğuk ve kar yağışlı olarak geçer.

            2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Veri Tabanı sonuçlarına göre Gümüşhacıköy ilçe merkezi nüfusu 12.847, Belde ve köyler 12.785 olmak üzere toplam 25.632 nüfus mevcuttur.

           İlçeye bağlı 44 köy, İlçe merkezinde 6 Gümüş beldesinde ise 6 mahalle mevcuttur.

           Daha önceleri kaza merkezi olan Gümüş kasabası da nahiye merkezi olmuştur.    

           Geçtiğimiz yıllar içinde de Gümüşhacıköy İlçesine bağlanarak ilçenin bir mahallesi haline gelmiştir (1)

           İLÇENİN EKONOMİK DURUMU:

           1)Coğrafi Yapısı ve Ulaşım

           Gümüşhacıköy İlçesi Orta Karadeniz Bölgesinin iç kısmında 35 - 36 doğu meridyenleri ile 40 - 41 kuzey paralelleri arasında yer alan bir ilçedir.

           Amasya     İlinin kuzeybatısında dağlık kesiminde yer alan ilçe topraklarının kuzeydoğusu Tavşan Dağı, güneybatısı Ereğli Dağı, batısında İnegöl Dağı bulunmaktadır. Tavşan ve Ereğli Dağları’nın dorukları ilçe sınırları dışındadır. İlçenin orta ve doğu kesimi ovalıktır. Dağlardan inen Gümüşsuyu Çayı ve Hamamözü Deresi gibi akarsular bu ovalık alanı sulandıktan sonra ilçe sınırları dışında Yeşilırmak’a akmaktadır.

 

 

                                                                                      

           2)Madenleri:

            Antik dönemde Merzifon’da Bakır, Arsenik Gümüşhacıköy civarından elde edilmekteydi. Arsenikli bakırdan yapılmış bulunan eserler, Anadolu’nun en eski önemli koleksiyonlarından birini oluşturmaktadır.

            Özellikle Amasya/Gümüşhacıköy madenlerinin Urartu ekonomisine çok önemli katkısının olduğu ifade edilmiştir.

            Gümüş kasabası yakınlarındaki arsenik yatakları ile Gümüşhacıköy yakınlarındaki arsenikli bakır yatakları zaman zaman işletildiği bilinmektedir.

            3)Kültür ve turizm:

           8 bin yıllık tarihi geçmişe sahip ilçede farklı dönemlere ait birçok tarihi eser ve tescilli binalar vardır.

           1248 yılında Selçuklular döneminde bölgede gümüş madeni çıkarılması sebebiyle açılan ancak 1866 yılında camiye dönüştürülen (darphane camii) darphane binası, 1600’lü yıllarda ilimizde bulunan Köprülü Mehmet Paşa tarafından kendi adına yapılan caminin yanına bir külliye yapılmasını istemesi üzerine 1660 yılında bitirilen Gümüşhacıköy Bedesteni gibi tarihi binalar mevcuttur.

           4)Tarım:

           İlçenin en önemli gelir kaynağını geçmişte olduğu gibi bugünde tarım oluşturmaktadır. Osmanlı arşivlerine göre ilçede üzüm bağcılığı yapılıp, ilçeye özgü patlak kara üzümdür.

           İlçe ile özdeşleşmiş diğer bir ürün olan tütün, ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmuştur. İlçede hem ekimi hem de işlemesi yapılmıştır.

           Kaybolmaya yüz tutmuş bir ürün olan kendir ise 1970’li yıllara dek tarlaların bir köşesinde ekilmiş ve o dönemlerde dokuma ihtiyacını önemli ölçüde gidermiştir.

            a)Tütün ve Tütün Üretimi:

           İlçede başta gelen tarım ürünlerinden olan tütün, 2006 yılında 684 ton üretimle Amasya ilinin % 47,8 ini, Türkiye deki toplam üretimin ise % 0,7’sini oluşturmuştur.

           2016 yılında ise; yine aynı ürünün üretiminde ekilen alan olarak hem Türkiye ve Amasya ili genelinde hem de ilçede azalma olmuştur.

           2016 yılında ilçede 591 ton üretimle 2006 yılına göre üretimde % 13,6 azalma görülse de, Amasya ilindeki toplam üretimin % 64,8 ini, Türkiye deki toplam üretimin ise % 0,84 ünü oluşturmaktadır. Son günlerde ise; ekim alanı daha çoktur.

  b)Haşhaş ve Haşhaş Üretimi:

           İlçede başta gelen diğer bir tarım ürünü olan haşhaş (kapsülü), 2006 yılında 299 ton üretimle Amasya ilinin toplam üretiminin % 19,84’ünü, Türkiye deki toplam üretimin ise % 1,09’unu oluşturmaktadır.

           2016 yılında ise haşhaşın (kapsülü) ilçede üretimi 2006 yılına göre % 14,72 artarak 343 ton ile Amasya ilindeki toplam üretimin % 28,97’sini, Türkiye deki toplam üretimin ise % 2,07’sini oluşturmaktadır.

           c)Şeker pancarı ve Şeker Pancarı Üretimi:

           İlçede yetiştirilen diğer tarım ürünü olan şekerpancarı, 2006 yılında 56.994 ton üretimle, Amasya ilinin toplam üretiminin % 17,97’sini, Türkiye’deki toplam üretimin ise % 0,39’unu oluşturmuştur.

           2016 yılında üretim 80.222 tona ulaşarak, 2006 yılına göre % 40,76 artmıştır.

           2016 yılındaki bu üretim miktarı Amasya ilinin genel üretiminin % 16,16’sını, Türkiye’deki toplam üretimin ise % 0,41’ini oluşturmaktadır.

            d)Soğan ve Soğan Üretimi:

           Gümüşhacıköy ilçesinin üretimiyle adını duyurduğu diğer bir tarım ürünü ise soğan (kuru soğan)dır. Soğan üretiminde ilçe bazında önemli bir üretimi olan ilçede, 2006 yılında 30.000 ton üretim yapılarak Amasya ilinin % 10,76’sını aynı zamanda Türkiye’deki toplam üretimin ise % 1,7’sini oluşturmuştur.

           2016 yılında ise; soğan (kuru soğan ) üretiminde 2 0 0 6 yılına göre ilçede % 39,33 artış görülerek 41.800 ton üretime ulaşmıştır. Bu üretim miktarıyla ilçe 2016 yılında Amasya’daki toplam üretimin % 14,24’ünü, Türkiye deki toplam üretimin ise % 1,97’sini oluşturmuştur.

           e)Elma ve Elma Üretimi:

              Amasya ilinin üretiminde büyük bir payı bulunduğu ve adına özel tür olan elma (Amasya elması - misket elması), ilçenin meyve üretiminde ilk sıralarda yer almaktadır.

              2006 yılında 284 ton üretimle Amasya genelindeki üretimin % 7,51’ini, Türkiye’deki toplam üretimin ise % 0,21’ini oluşturmuştur.

              2016 yılında elma üretiminde ilçede 2006 yılına göre % 42,96 artış görülerek 406 ton üretim yapılmıştır.

              2016 yılında bu üretim miktarıyla ilçe, Amasya ilinin % 5,37’sini, Türkiye’deki toplam üretimin ise % 0,17’sini oluşturmaktadır.

           f)Kiraz ve Kiraz Üretimi:

           İlçe üretiminde başta gelen meyvelerden bir diğeri ise kirazdır. Kiraz üretimi 2006 yılında, 157 ton ile Amasya genelindeki üretimin % 1,18’ini, Türkiye genelinde ise % 0,05’ini oluşturmuştur.

           2016 yılında üretim, 2006 yılına göre %  206,37 artış gerçekleşerek 481 tona ulaşmıştır. Bu üretim miktarı 2016 yılında Amasya’daki toplam kiraz üretiminin % 1,92’sini, Türkiye’deki kiraz üretiminin ise % 0,08’ini oluşturmaktadır.

            5)Sanayi ve Sanayi Çalışmaları

           Sanayi alanında tarihsel gelişime baktığımızda, kayda değer bir potansiyele rastlanmamaktadır. Ancak 1850’lerde Samsun’da bulunan tütün tüccarlarından bazılarının Gümüşhacıköylü oldukları belenmektedir.

          1972 yılında, GİMSAN; Gümüşhacıköy İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret A.Ş 156 Ortak ve 770.000 TL Sermaye ile kurulmuş bir şirkettir.

            İlçede 217 çalışanlı “Atlas Endüstriyel Ambalaj Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi”, 17’şer çalışanlı “Deko Plastik Ambalaj Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” ve “Onur Taşımacılık İnşaat Ticaret ve Sanayi Anaonim Şirketi”,

            5 çalışanlı “Keyiflen Kuruyemiş Aktariye Gıda İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi”,

            4 çalışanlı “Natürel Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Sanayi ve Pazarlama Anonim Şirketi”,

            3 çalışanlı “Modes Etiket ve Promosyon Hediyelik Eşya Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi” mevcut kayda değer üretim potansiyelini oluştururken, toplam 65 çalışanlı, çeşitli büyüklükteki tekstil atölyeleri ve küçük işletme potansiyelini oluşturmaktadır. (2)

 

           İLÇENİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI:

            1)Verimli Tarım Topraklarının Kullanımı:

           Gümüşhacıköy ilçesi yukarıda da belirttiğimiz gibi geniş tarım arazilerine sahip ovalık bir ilçedir. İlçenin ekonomisi temel olarak tarıma dayanmaktadır. Ancak tarımsal üretimden elde edilen gelir, potansiyelin altında kalmakta ve sadece üreticinin geçimini sağlayacak düzeydedir. Hatta bazen üretici geçimini dahi sağlayamamaktadır.

           Tarım toprakları yeterince işlevsel kullanılmamaktadır. İlçenin göç vermesinin temel nedeni ekonomidir. Sahip olunan tarım potansiyelinin kullanılması her açıdan önem taşımaktadır.

            2)Hayvancılıktan İstenilen Verimin Alınması:

           İlçe her ne kadar bitkisel üretime yoğunlaşmış isede, ilçede önemli bir hayvancılık potansiyeli bulunmaktadır. Ancak bu potansiyelin istenilen düzeyde kullanılamadığı görülmektedir. Özellikle köylerdeki genç nüfusun azalması hayvancılığa olan ilgiyi azaltmıştır. İlçede hayvancılık daha çok üreticinin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmakta ve çok fazla ekonomik kazanç güdülmemektedir. Hayvancılık faaliyetlerinin az olması muhtemel bir artı değerin ilçe ekonomisine katılmasına engel olurken diğer taraftan üretimin azlığı ilçenin hayvansal gıda teminini dışarıdan sağlamasına böylece gelirin ilçe dışına aktarılmasına neden olmaktadır. Gerekli bilgilendirmeler, eğitimler ve teşviklerle hayvancılık faaliyetleri arttırılıp ciddi ekonomik gelirler elde edilebilir.

           3)Sanayi ve Sanayi Altyapısının Oluşturulması:

           İlçenin en önemli problemlerinden birisi, potansiyeline rağmen sanayisinin gelişmemiş olmasıdır. Tarımsal kapasitenin sanayiye aktarılamaması istenen ekonomik geliri elde etmeyi önlemektedir. Diğer taraftan geçmişte faaliyette bulunan bazı sanayi tesisleri günümüzde atıl durumdadır. Bu nedenle gerek atıl durumda bulunan tesislerin yeniden ekonomiye kazandırılması ve gerekse üretilen tarım ürünlerinin işlenmesi amacıyla yeni tesislerin kurulması önem arz etmektedir.

            4)Tarihi ve Kültürel Potansiyelin Değerlendirilmesi:

           İlçe şuan ki veriler ışığında 8 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahiptir.

           İskit Türklerinden, Ermenilere, Rumlara, Osmanlıya ev sahipliği yapan ilçemiz bu yolla kendisine kattığı değerleri korumaktadır.

           İlçede çok fazla tarihi eser bulunmaktadır. 1660 yılında Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış bedesten, Köprülü Mehmet Paşa Camii, 1900 yılında Yanyalı Mustafa Paşanın oğlu Ali Rıza Bey tarafından yaptırılan saat kulesi bunlardan bazılarıdır.

           1800’lü yıllarda Ortodoks Hıristiyan Rumlar tarafından kilise olarak yaptırılan ve Lozan Antlaşması çerçevesinde 1924 yılında Rumlar yerine gelen Batı Trakya’daki Türk göçmenleri tarafından camii olarak kullanılmaya başlanan ve halen tavanında Hz. İsa ve dört havarisine ait figürlerin bulunduğu “Maden Camii”.

            Selçuklu döneminde sikke üretimi için kullanılan binanın 1866 yılında dönüştürülmesiyle ibadete açılan “Darphane Camii,” avlu üzeri kubbe ile örtülü, ülkemizde sadece iki örneği bulunan “Hacı İlyas Paşa” (Haliliye) Medresesi, “Yörgüç Rüstem Paşa” Camii bunlardan bazılarıdır.

            5)Kentsel Yaşam Kalitesinin Artırılması:

           Gümüşhacıköy ilçesi 22 bin nüfuslu bir yerleşim yeridir. İlçe nüfusu yaz aylarında yurt dışında yaşayan hemşehrilerin tatile gelmesi ile nüfus artmaktadır.

           Nüfusun artmasını sağlayan diğer unsur ise ilçedeki meslek yüksekokuludur. Gerek yerleşikler açısından gerek üniversite öğrencileri açısından ve gerekse, tatil amaçlı memlekete gelen gurbetçiler açısından ilçe gerekli kentsel yaşam kalitesini sunamamaktadır.

            6)Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi:

              Gümüşhacıköy ilçesi, Amasya ili ilçeleri arasında kız ve erkek öğrenciler için okullaşma düzeyi en yüksek ikinci ilçedir. Bununla birlikte 340 kişi kapasiteli meslek lisesinde 100 kişi kontenjan açığı bulunmaktadır. Özellikle kız öğrencilerin meslek lisesini tercih etmediği görülmektedir. Sadece 87 kız öğrencisi bulunmaktadır.

            7)Meslek Lisesi ve Sanayi İlişkileri

            Meslek lisesi ve sanayi ilişkisi düşünüldüğünde kontenjan açığının giderilmesi ve kız öğrencilerin meslek lisesine teşviki önemlidir. İlçenin eğitim açısından en önemli avantajlarından birisi de meslek yüksekokuluna sahip olmasıdır.

            Yüksekokulun ilçeye ekonomik anlamda büyük katkıları söz konusudur. Ancak konumu itibariyle meslek yüksekokulunun kapasitesi arttırılamamaktadır. Sebebi ise; dar bir alana sıkışmış olması hem yeni bölümlerin açılıp öğrenci kapasitesinin arttırılmasını engellemekte hem de bir yerleşkenin oluşturulamamış olması öğrencinin farklı illere yönelmesine neden olmaktadır. Bu durum ise öğrenci vasıtasıyla sağlanan gelirin azalmasına neden olmaktadır. Nitekim 2017 yılı itibariyle kayıtlı öğrenci sayısında ciddi azalmalar yaşanmıştır. Bu nedenle okulun kapasitesini arttırıcı stratejilerin oluşturulması çok önemlidir.

           Eğitim yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu bağlamda ilçe ekonomisine katkı sağlayacak şekilde yaşam boyu eğitim faaliyetlerinin arttırılması ilçeye her anlamda olumlu katkı sağlayacaktır. (3)

 

           GÜMÜŞHACIKÖY’ÜN TARİHİ YERLERİ ve YEMEK KÜLTÜRÜ

            1)Gümüşhacıköy Bedesteni ve Saat Kulesi

           İlçe merkezinde, Hacıyahya Mahallesi’nde bulunan bedesten Köprülü Mehmet Paşa Camisinin güneyinde yer almaktadır. 1660 yılında Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapıldığı zamanda bir kervansaray ve bir bedestenden oluşan bu külliyenin kervansaray kısmı zaman içinde yıkılmış, bedesten kısmı ise önemli onarımlardan geçerek günümüze kadar ulaşabilmiştir.

           Bedesten, uzun bir diktörgen şeklinde olup, 82 metreye 9 metre boyutundadır. Bedestenin dört kapısı bulunmaktadır.

           Bedesten, asıl olarak, batı ve doğu kapıları arasında uzanan yaklaşık 80 metre uzunluğunda ve 3,5 metre genişliğindeki bir koridor ve bu koridorun etrafına dizilmiş dükkânların yer aldığı bir arastadan oluşmaktadır.

           Kırmızı - beyaz renkli kesme taşlardan yapılmış geniş ve derin kemerli kapılardan sadece kuzey kapısı orijinal halini koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır.  

           Koridorun iki kenarında dizilmiş dükkânların üst kısımları da sivri kemerlidir ve araları payandalarla süslüdür.

           Bedestenin pazar meydanına bakan doğu kapısı üzerinde yine kesme taştan yapılmış daire şeklinde bir saat kulesi bulunmaktadır.

            Bedestenin genel bir onarımının yapıldığı 1881 yılında Yanyalı Mustafa Paşa’nın oğlu Ali Rıza Bey tarafından yaptırılan orijinal saat kulesi zaman içinde yıkıldığından bu kule daha sonraki zamanlarda tekrar yapılmıştır.

            Yapı, 1946 Hacı Koyun Efendi ve Hakkı Darende 1950 yılında da Emin Kılavuz ve İhsan Altunezen tarafından onarılmıştır.

           1943 yılındaki deprem sırasında yıkılmış, 1948'de aynı yerde ahşap bir kule daha inşa edilmiştir.

           1971'de bu kule yol çalışmaları kapsamında yıkılarak bir kule daha inşa edilmişse de bu kule de yıkılmış ve 2009 yılında günümüzdeki kule dikilmiştir.

           2)Köprülü Mehmet Paşa Camii

           Gümüşhacıköy ilçe merkezinde yer almaktadır. Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1660 yılında kâgir bir yapıda inşa ettirilmiştir.

           1706 El Hac İsmail Efendi Tarafından Cami yanına 7 odası ve dershanesi bulunan bir medrese yapılmıştır.

         Sonraki dönemde Mehmet Paşa’nın torunu Hafız Ahmet Paşa’nın oğlu Abdülbaki Bey yapıyı genişletmiş ve onarmıştır.

         Caminin minare ve kubbe bölümleri 1939 ve 1943 yıllarındaki depremlerinde büyük hasar görmesi üzerine1948 yılında onarılmıştır. Bu olaydan sonra alana bir namazgâh eklenmiştir.

         Daha sonraki yıllarda cami restura edilmiş, bu günkü son halini almıştır.

           3)Haliliye Medresesi

           Amasya İli / Gümüşhacıköy İlçesinin Gümüş Irgat Mahallesi, Cumhuriyet Caddesinin batı tarafındadır.

           Medrese, partal üzerindeki kitabesine göre1413 -1415 tarihleri ardasında daha önce burada Gümüş Madeni Eminliği yapmış, olan Çelebi Sultan Mehmet’in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

  Medrese, Kare şeklinde tasarlanan yapının avlusu kapalıdır. Arka tarafında odalar ve dershaneler bulunur. Dikdörtgen avlunun etrafını ahşap ve sivri kemerli, düz tavanlı revaklar çevirmekte olup, arka kısımlarda medrese odaları ve dershaneler sıralanmaktadır.

  Bu medresede, yükseköğrenim verilmiş ve zamanında, 50’den fazla öğretim üyesinin görev yaptığı bir yer olarak öne çıkmıştır.

           Haliliye medresesinde yapıldığı günden itibaren uzun yıllar eğitim ve öğretime hizmet etmiştir. Bu gelenek 1960 yıllarına kadar devam etmiştir. Bundan sonra “Garip Hafız” tarafından gönül dostlarına sohbetler vermesiyle sürdürülmüştür. Tâki vefatına kadar bu gelenek devam etmiştir.

 

         Daha sonraki yıllarda medrese restura edilmiş, bu günkü son halini almıştır.

         Burası şuan aynı zamanda Amasya/Gümüşhacıköy müftülüğüne bağlı olarak Kuran Kursu eğitimini sürdürmektedir.

         3)Gümüş Maden Camii

            Amasya İli /Gümüşhacıköy ilçesi Gümüş beldesindedir. 1840 yılında kasabada bulunan Rumlar tarafından yapılmıştır. Burası Rumlara ait ibadet ve mesire yeri olarak kullanıldığı gibi pontus kralları ve ileri gelenleri için burada av partisi düzenlendiği de riayet edilmektedir.

           1922 yılına kadar ibadethane (Kilise) olarak kullanılmıştır.

           1924 yılında yapılan mübadile sonucu buradaki yerleşik halk Yunanistan’a gitmiş, ordanda buraya muhacirler gelmiştir. Buraya yerleşen muhacirler ibadetlerini yapmak için 1926 yılında burada kilise olarak bulunan kiliseyi camiye çevirerek ibadetlerini burada yapmaya başlamışlardır.

           “Maden Camii” 1943 yılında meydana gelen depremde hasar görmüş, sütün direkleri arasındaki direkler yıkılmış,1957 yılına kadar insanlar ibadetlerini caminin dikdörtgen olan taş üzerine kilimler sererek burada yapmışlardır.

           1957 yılında “Maden Camii” Yaptırma ve Yaşatma Derneği kurulmuş ve bu dernek tarafından camii onarılarak ibadete açılmıştır.

           Daha sonraki yıllarda 2006/2007 yıllarında “Maden Cami” restura edilmiş, bu günkü son halini almıştır.

           Burası şuan aynı zamanda Amasya/Gümüşhacıköy Müftülüğüne bağlı “Maden Cami”  olarak kullanılmaktadır.

           4)Ahi Barak Baba

              Asıl adı bilinmeyen Barak Baba’nın tarihi kayıtlarından öğrendiğimize göre 1257 tarihinde Tokat yakınlarındaki bir köyde doğduğu, 1308 yıllarında Amasya Gümüşhacıköy/ Gümüş “Cami Kebir” mahallesinde meftun olduğunu öğreniyoruz. Babasının zengin bir aileye mensup olduğu Yunus Emre’nin Şeyhi Tapduk Emre’nin Şeyhi olduğu ve bu silsilenin takipçileri olarak bilinen Yunus Emre'nin şiirlerinde Barak Baba’nın geçtiğini görmekteyiz.

"Yunus‘a Tapduk’dan oldı hem Barak‘dan Saltık’a

  Bu nasib çün cuş kıldı ben nice pinhân olam”

           Kaynaklar, Barak Baba’ya mensup olanlara “ Barakıyyûn- Baraklılar ” dendiğini belirtmektedir. Gümüş Nahiyesinin “Cami-i Kebir” Mahallesi’nde Tekke denilen türbede bulunan Bahaeddin’ül-Barakıy olup, Baraklı’ların Anadolu’da bulunduğunu göstermektedir. Yunus, Tapduk Baba’nın dervişi, Tapduk, Barak Baba’nın O da Sarı Saltuk’un halifesidir.

  Ahîlik Dönemine ait olan türbe önceleri imarathane, mescit ve hamamıyla bir yapılar topluluğu (külliye) durumunda idi. Yapının dönemine ait bir kitâbesi yoktur. Türbede ölçüleri farklı üç ahşap sanduka bulunmaktadır.

Bahaeddin el Baraki’nin, Barak Baba / Baraklılara, bağlı Ahî’lerden olduğu anlaşılır. Sandukanın yan yüzeyinde, ortada yine sekizli kursla bağlı bir güneş kursu bulunur. Bu kurs Ahî’liğin ya da Barak’lıların sembolü olmalıdır.

  Amasya'nın Gümüş beldesinde bulunan bu kitabe, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından yayımlanmış olup,metni şöyledir;

  "Küllü men aleyhâ fân Sahibu hâze'l-kabr el-merhum el-mağfur Bahâu’d-Dîn el-Barakî fî seneti isnâ ve hamsîn ve seb’am

           Barak Baba’nın hayatı menkıbelerle örülmüştür. Hakkında kesin bilgiler yoktur. Hacı Bektaş- Veli Velayetnamesinde anlatıldığı şekliyle günümüze kadar gelen Barak Baba’ya dair bilgiler bulunmaktadır. Barak Baba’nın vecd halindeyken müritleri tarafından yazılan Kemalat-ı Barak Baba Risalesi bulunmaktadır.

           Barak Baba'nın vecd halinde söylediği rivayet edilen ve muhtemelen dervişlerinden biri tarafından kaleme alınan bir risâlesi zamanımıza kadar gelmiştir. Kelimât-ı Barak Baba adındaki bu risâle 853 (1449) tarihinde Amasya'da istinsah edilmiştir. Kelimât-ı Barak Baba Hilmi Ziya Ülken tarafından Barak Baba'ya dair bir makalenin sonunda yayımlanmıştır.

           Bugün Anadolu'da Barak ismini taşıyan bazı köyler bulunmaktadır. Bunların hepsinin değilse bile bazılarının, bir zamanlar Anadolu'da yaygın olan “Barak Baba” dervişlerinin hâtırasını taşıdığı kuvvetle muhtemeldir.

          5)Gümüş/Gümüşhacıköy Sancağı                                                                                                                              

           Bu sancak, Amasya ili Gümüşhacıköy ilçesine bağlı Gümüş Beldesinde bulunmakta olan Haliliye Medresesinden alınarak Amasya Müze Müdürlüğüne getirilmiştir. Sancak bir zamanlar Haliliye Medresesinde yaşamış ve öldüğü zamanda oraya defnedilmiş olan Garip Hafiz’a ait eşyalarla birlikte Müze müdürlüğüne nakledilmiştir.

           175 x 135 cm. ebatlarında, bordo yeşil renkli atlas kumaştan yapılmış olup, tek yüzlü işlemeli bir sancaktır. Sancağın orta kısmı bordo renkli olup bu kısmı içine alan, 21 cm genişliğinde yeşil renkli bir kısım bulunmaktadır. Her iki kısım arasında 2 cm genişliğinde sarı renkli bir şerit yer almaktadır. En Dışta ise, sim püsküller bulunmakta olup 3 cm kalınlığındadır.

           Tek yüzü işlemeli olan sancağın orta kısmında, bordo zemin üzerine sarı iplikle Osmanlı Arması ve bu armanın her iki yanında ise damla motifi formunda “Maşallah” ibaresi görülmektedir.

           Osmanlı armasının üst kısmında ise “Padişahım çok yaşa” ibaresi bulunmaktadır. Bu ibarenin sağında ise; “Bismillahirrahmanirrahim1324” ve karşısında, Fetih Suresinin ilk Ayeti yer almaktadır.

           Sancağın dış çerçevesini oluşturan yeşil renkli kısımda, bordo kısımda olduğu gibi dört yanı dolanan bir satırlık yazı kuşağı yer almaktadır. Bu yazı kuşağında,  ” Üçüncü orduya hümayun Kosova Vilayeti Üsküp kasabasında seksen dokuzuncu alay üç yüz yirmi duhulli efradı tarafından imal olunup Gümüş köyü Kazasında Köprülüoğlu Zade Muhammed Paşa büyük Cami ” ibaresi yer almaktadır. Ayrıca bu yazı kuşağının köşelerinde ise birer daire içerisinde Dört Halifenin adları yazılı bulunmaktadır. Sancağın âlem kısmı madeni olup damla motifi biçiminde düzenlenmiştir. Üzerinde istifli bir şekilde “Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali” ibareleri yer almaktadır.

           6)Gümüşhacıköy de Keşkek ve Keşkek Kültürü

           Bayramların en önemli özellikleri arasında, ailenin bir araya gelmesini sağlayan keşkek, mutfak kültürünün üretimi olmasının yanı sıra, dini bir günün ritüeli haline gelmiştir. Bayram ve keşkek birbirini tamamlayıcı bir kültür ürünü olarak kabul edilmiştir. Gümüşhacıköy’de bayram demek keşkek demektir. Bayramda keşkek yemek gelenek haline gelmiştir.

           İlçede, çömlek adı verilen derin ve iki tarafından kulplu, şişkince toprak kaplarda, kara fırın diye bilinen odun fırınlarında bir gece önceden fırına sürülmek suretiyle pişirilmektedir. Yani bayram sabahı yenilecek keşkek, arefe günü akşamı fırına sürülür.

           Bütün aile bir araya gelerek tüketmektedir. Hatta kimi zaman aile birlikteliğini keşkek sağlar. Bayram namazından çıkanlar, namaz çıkışında çömleklerini alır ve evlerine giderler. Eğer keşkek çömleği eve yakın mahalle fırınlarına konulmuşsa, erkekler bayram namazından gelene kadar evin hanımları keşkek çömleklerini getirir ve safrada hazır bulundurur.

           Gümüşhacıköy keşkeğini, diğer yörelerdeki keşkeklerden ayıran özelliklerden biri de fırından çıkarıldıktan sonra, yörede “çalma” tabir edilen karıştırma işlemine tâbi tutulmasıdır. Sakız kıvamına gelinceye kadar, malzemenin tamamı dene (tane) olmaktan çıkıp, birbirine karışmak suretiyle bulamaç haline gelinceye kadar bu işleme devam edilir. Servis sırasında üzerine dökülen salçalı tereyağı sosu da bu yemeğin süsüdür. (4)

            SONUÇ: Gümüşhacıköy, Tarih perspektifinde yöremiz köklü bir maziye sahiptir. Bu nedenle içinde yaşadığımız çevreye, tarihe ve kültüre karşı sorumluluk duygusu içinde tavır almak, değerlerimizi korumak, gelecek kuşaklara aktarmak, okumayı, araştırmayı, sanatı ve edebiyatı sevmeyen, tarihimizi bilmeyen bir nesil yetişmemesi için ne mümkünse yapmak zorundayız.

           İstifade Edilen Kaynaklar:

                   1) Amasya Tarihi – Hüseyin Hüsamettin - Amasya Belediyesi Kültür Yayını

                   2) Gümüşhacıköy Sosyal Ekonomik Durumunun Analizi - Gümüşhacıköy Yüksek Okulu Çalışması. Sayfa:10-12-13-17-18-19-22

                   3)Gümüşhacıköy Sosyal Ekonomik Durumunun Analizi - Gümüşhacıköy Yüksek Okulu Çalışması. Sayfa:27-34-37-40-46-51

                   4) Kaynakçalı Gümüşhacıköy Kronolojisi Tamer Kisa Gümüşhacıköy -Amasya.

                   5)Bütünüyle Gümüşhacıköy Hazırlayanlar: Ahmet Ankaralı  - Erdoğan Öztahtalı. Emel Basımevi 1969 Amasya.

                   6)Dünden Bugüne Gümüşhacıköy Hazırlayanlar: Ahmet Ankaralı  - Sedat Cin, Ali Galip Tuncay. Gümüşhacıköy – AMASYA.

           *Fotoğraf: Sohbet ve Anılarda Gümüşhacıköy-Hükümet Ali.

       

 

Bu yazı toplam 31397 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113