SAADET KAMPI TAMAMLADI SEÇİME BOMBA GİBİ GİRİYOR

Ankara Büyük Anadolu Otel'inde düzenlenen eğitim kampında Seçim beyannamesi başta olmak üzere tanıtma stratejileri, seçim stratejisi, hukuki mevzuat gibi konular ele alındı. Eğitim kampına partinin 550 milletvekili adayının yanı sıra il başkanları ve il müfettişleri de katıldı.

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen programla aday tanıtımını yaparak, partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Kamalak, Türkiye'nin Milli Görüş kadrolarına ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, iktidar olmaları halinde sistemi baştan aşağı değiştireceklerini, insan yaşamını kolaylaştıracaklarını bildirdi.

İŞÇİ, EMEKLİ VE MEMUR MAAŞLARINA YÜZDE 50 ZAM

Kamalak, iktidara gelmeleri halinde işçi,memur ve emeklimaaşlarına yüzde 50 zam yapacaklarını söyledi.Partililerin gün boyu süren programlarının düzenlendiği salonda ise, partinin seçim beyannameleri afişler şeklinde salonun duvarlarında yer aldı. İnsan merkezli yeni bir Anayasa yapacaklarını belirten Mustafa Kamalak, üniversite harçlarının da kaldırılacağını söyledi. Afişlerde ise, işçi, emekli ve memur maaşlarına yüzde 50 zam yapılacağı dikkat çekti.

  İMAM HATİP LİSELERİNİN ORTA KISMINI YENİDEN AÇACILACAK

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, iktidara geldiklerinde din eğitiminin önündeki bütün engelleri kaldıracaklarını belirterek, İmam Hatip Liselerinin orta kısmını yeniden açacaklarını söyledi.

 "Din eğitiminin önündeki tüm engeller kaldırılacak. Havuz Sistemi tekrar kurularak, Asgari Ücret vergi dışı bırakılacak. Mavi Mazot Projesi ile çiftçilere vergisiz mazot verilecek. Osmanlıca, eğitimin her aşamasında seçimlik ders olacak. Zorunlu eğitim 11 yıl olacak ve imam hatiplerin orta kısımları yeniden açılacak. Nüfus cüzdanları aynı zamanda sağlık karnesi yerine geçecek ve böylece beşikten mezara kadar herkese sağlık sigortası uygulanacak."

''ŞEHİT MEZAR TAŞLARI OKUNAMIYOR, OSMANLICA  SEÇİMLİK DERS OLACAK”

Eğitimi yeniden dizayn edeceklerini anlatan Kamalak, İmam Hatiplerin orta kısımları yeniden açacaklarını, Kuran kurslarının önündeki engelleri bir bir kaldıracaklarını, hafızlık müessesinin yeniden canlandırılacağını söyledi.

Çanakkale'de şehitlerin mezar taşlarının okunamadığına dikkati çeken Kamalak, ''Gelecek nesil okuyacaktır. Eğitimin her aşamasında, ilkokul birinci sınıftan üniversite son sınıfa kadar Osmanlıca, seçimlik ders olacaktır. Bu ülkede Çanakkale şehitleri torunlarına zorunlu olarak İngilizce, Almanca, Fransızca mecburi ders olarak okutuluyor mu? Bu torunların, dedelerinin dilini öğrenme hakkı yok mu? O halde hazır olun. Bu hedefler çok uzakta değil. Vatandaşımızın bir oyu kadar yakındır'' diye konuştu.

 
Seçim beyannamesini açıkladıktan sonra kendilerine, ''Kaynağı nereden bulacaksınız'' şeklinde soruların sorulacağını tahmin ettiklerini belirten Kamalak, ''Milli kaynaklardan kaynak paketleri ve havuz sistemi ile bundan önce altı ayda 35 milyar doları nereden bulduysak oradan bulacağız'' diye konuştu.
 
Buldukları kaynağı, köylü, memur, esnaf, sanayici, iş adamı, işçi ve yoksullar için kullanacaklarını dile getiren Kamalak, üretim, istihdam, ihracat ile yeniden büyük Türkiye'yi inşa edeceklerini söyledi.
 
Kamalak, iktidar olmaları halinde ülke kaynaklarının harekete geçirileceğini, artan milli gelirin adil paylaştırılacağını belirtti.
 
Ana hedeflerinin, insan hak ve özgürlüklerini uygulamak ve hukukun üstünlüğünü sağlamak olduğunu bildiren Kamalak, demokratikleşme ve insan hakları konularını seçimden sonra gündeme alacaklarını ifade etti.
1969 yılında yola çıkan milli görüşün, 1995 seçimlerinde birinci parti olduğunu anımsatan Kamalak, 1996 yılında da ara seçimde oy oranlarının yüzde 36 olduğunu belirtti.

O tarihte yapılan anketlere göre ise milli görüşün oy oranının yüzde 65'lerde olduğunu bildiren Kamalak, şimdi yapılan anketlerde de yüzde 95'in milli görüşe sıkı bir şekilde bağlı olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.

Oğluna, kızına iş arayan ailelerin, adresin milli görüşte olduğunu göreceğini söyleyen Kamalak, ''(Oğlum, kızım Kur'an-ı Kerim okusun) diyenlere sesleniyoruz, çözüm Saadet Partisi'' dedi.

Kamalak, toplantıda, 12 Haziran'da yapılacak seçimin, önceki seçimlerden daha önemli olduğunu belirtti.
 
Türkiye'nin, geleceğine tesir eden bazı sorunlarının bulunduğunu ifade eden Kamalak, ''Ahlaki ve manevi değerlerin tahrip edildiğini, milli birlik ve bütünlüğün tehdit altında olduğunu, ülkenin ekonomik açıdan dışa bağımlı hale getirildiğini, ülke kaynaklarının büyük bölümünün yabancıların denetimine geçtiğini, milli gelirin önemli bölümünün yabancı şirketlerce faiz ve kar olarak yurt dışına aktarıldığını,ekonomirakamsal olarak büyürken halkın yoksullaştığını ve ülkenin geriye gittiğini, dünyanın 17. ekonomisine sahip olunduğu söylenirken gelirin önemli kısmına yabancıların ortak edildiğinden gelişme düzeyi açısından ülkenin 83. sırada olduğunu'' öne sürdü.
 
Kamalak, Türkiye'nin bu sorunlarından kurtulması için bu seçimlerde verilecek oyların kıymetlerinin bir kat daha arttığını söyledi.
 
Türkiye'de yaşam şartlarının her geçen gün ağırlaştığını iddia eden Kamalak, iktidarın bunu düzeltecek irade ve güce sahip olmadığını öne sürdü.
 
''Batılı emperyalistler tarafından 'böl, çatıştır, yönet ve sömür' politikasının uygulanmak istendiğini'' ifade eden Kamalak, bu konuda Türkiye'nin ve İslam aleminin uyanık olmasını istedi.
 
Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin işsizlik olduğunu dile getiren Kamalak, ''İşsizlik sorunu doğal bir afet değildir.

 
“EKONOMİ RANT VE YOLSUZLUK EKONOMİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

 
Üretimi sınırlayan, paylaşımda adaletsizliğe yol açan yanlış politikaların ürettiği, insan yapısı bir sorundur. Bu sorunu çözecek kadrolar da Saadet Partisindedir'' dedi.
 
Kamalak, Türkiye tarihinin en ağır sosyal ve ekonomik bunalımının yaşandığını öne sürerek, şöyle konuştu:
 
''Halkımız göreceli olarak yoksullaştırılmaktadır. Uygulanan yanlış ekonomi politikaları 20 milyon insanı yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorunlu bırakmıştır. İnsanlarımızın yarıdan fazlası geçim sıkıntısı çekmektedir. Tarımdaki yanlış politikalar, çiftçimizin, köylümüzün çoğunu yoksullaştırmıştır. Uzun yıllardan beri uygulanan Fischer-Derviş modeli ekonomimizi dışa bağımlı hale getirmiştir. DSP-MHP-ANAP döneminde başlatılan hatalı tarım politikaları,AKP hükümetleri döneminde de devam ettirilmiştir. Milletimizin geleceği borç düzenekleriyle ipotek altına alınmıştır. Ekonomimiz rant ve yolsuzluk ekonomisine dönüştürülmüştür. İnsan hakları ihlalleri devam etmektedir. Sosyal devlet zaafa uğratılmaktadır. Mevcut iktidar döneminde, dış politikada çelişkili davranışlarda bulunulmuştur.''