DEMOKRASİ AYIBI!
2002 yılında Fazilet Partisinin kapatılmasıyla ayrı parti kurma kararı alan Ak Parti yöneticileri, bahane olarak Milli Görüş partilerinde lider sultası olduğunu, rahmetli Erbakan Hoca ve arkadaşlarının parti içi muhalefete tahammül etmediklerini gerekçe göstermişlerdi. Şimdi ise kendi pratiklerinde; hem Türkiye genelinde siyasi yada gayr-i siyasi muhalifleri, hem de parti içindeki muhalifleri nasıl saf dışı ettiklerini müşahede ediyoruz. Bu Pendik’te yaşanan siyasi trajedi, aynı zamanda Ak Parti yönetiminin şuur altı antidemokratik felsefesinin dışa vurumudur. Böyle bir zihniyetle Türkiye’nin yol alması da zaten mümkün değildir. Kendi teşkilatının iradesini yok sayarak ortak bir yönetim kadrosu seçemeyen bir teşkilattan milletin demokratik anlayışına ve beklentilerine cevap vermesi beklenemez.
Bu vesileyle Ak Partili kardeşlerimize de bir çağrımız vardır. Anlaşılan o ki; yıllar önce kurduğunuz hülya gerçekleşmeyecek. Madem kongre yapmakta dahi zorlanıyorsunuz, buyurun gelin kapımız açıktır. Biz bugün Ak Parti yönetiminin varlığına dahi tahammül edemediği, Eski Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL, Genel Kongrede muhalif aday olduğu halde bağrımıza bastık. Bugün de geri dönecek kardeşlerimizi aynı şefkatle kucaklarız. Beyhude inat, hem kendilerine, hem de ülkemize zaman kaybettirir.
Demokrasi mağduru kardeşlerimi istişareye dayalı yönetim esasını benimseyen, Şaibesiz, tertemiz bir siyaset ortaya koyan Saadet partimize, tekrar baba ocağına davet ediyorum. Herkese kapımız açık ve bütün kardeşlerimizi partimize yani “Yaşanabilir bir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi ve Yeni Bir Dünya’yı” birlikte kurmaya davet ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.