• BIST 9930.03
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 27 °C

İBB borç batağında.. Yatırım yok! Paralar nerede?

İBB borç batağında.. Yatırım yok! Paralar nerede?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçim döneminde sarfettiği sözlerin arkasında durmaması, belediyeyi borç batağına sürüklemesi ve İBB'ye ait gelirlerin nereye harcandığı konusundaki belirsizlik gündeme oturdu.

İBB'de harcama limitlerinin aşılması ve belediyenin borçlanamaz durumuna gelmesiyle ilgili detayları Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber 7 Yazarı Mehmet Acet, "Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmadan önce bu sorulara bir cevap vermesi gerekmiyor mu?" başlıklı köşe yazısında aktardı.

İşte gündeme oturan köşe yazısı:

Yazıya şöyle bir soruyla başlayalım:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2019’daki seçim kampanyasından akıllarda ne kaldı?

Benim aklımda en fazla, her iki lafın birinde kullandığı ‘israf’ sözcüğü kaldı.

Ak Partili belediyede hemen her kalemde büyük israflar yapılıyordu ve kendisi iş başına gelince hepsine bir son verecekti.

Hatırlarsanız göreve gelir gelmez ilk iş olarak, “Bu kadar araç israf” deyip belediyenin kullandığı yüzlerce aracı Yenikapı meydanında sergilemişti İmamoğlu.

Şimdi de kendi döneminden bir rakam verelim:

2019 yılında belediye için kiralanan araçlar için 152 milyon lira ödenirken, 2020’de bu rakam, yüzde 46 artışla 222 milyon liraya ulaşmış.

Bu durumda şöyle sormak gerekmiyor mu?

Daha önceki uygulamalar israf idiyse, bu yapılanın adını nasıl koyacağız?

İBB BORÇLANMADA NURETTİN SÖZEN DÖNEMİNE Mİ DÖNDÜ?

İnternetten bir tarama yaptım.

İmamoğlu seçim kampanyası sırasında “İBB’yi borç sarmalı içine sokanlardan artık hiç kimseye fayda yok. İstanbul’a ihanet edenlere artık bu kent emanet edilemez.” demiş.

Devamında, “İBB’nin bütçesi en az yüzde 50 artırılabilir” şeklinde bir beyanatta bulunmuş.

İki yılın sonunda nereye gelinmiş şimdi ona bakalım.

İBB’nin 2020 geliri toplam 19 milyar 768 milyon lira olarak gerçekleşmiş.

2020’de toplam gelirlerin yüzde 26’sının belediyenin öz kaynakları tarafından karşılanması vaat edildiği halde, sadece yüzde 9’a ulaşılabilmiş.

Bir başka deyişle belediyenin gelirlerinin yüzde 91’i Ankara’dan, yani, merkezi hükümet tarafından karşılanmış.

Oysa, bir önceki dönemde yani 2018’de, belediyenin öz kaynakları kullanılarak elde edilen gelir, toplam gelirin yüzde 26’sına tekabül ediyordu.

Gelinen noktanın özeti şu:

İmamoğlu, borç sarmalı diyerek göreve başladığı İstanbul belediyesini 2 yıl dolmadan borç bataklığına sokmuş oldu.

Yüzde 50 artırılacak dediği bütçedeki kendi ürettiği kaynaklar, dramatik bir şekilde düştü.

Ankara’dan, merkezi yönetimden gelen ödenek birkaç aylığına aksasa, personele ödeyecek, çöpleri toplayacak adam bile bulamayabilir.

İBB AK Parti Grup Başkanı ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul Belediyesi Nurettin Sözen dönemine geri döndü diye bir ifade kullanıyor.

Bu tezini temellendirirken de, belediyenin limitleri çoktan aştığı için borçlanamaz hale gelmesini gerekçe gösteriyor.

BOŞLUKTA KALAN BİR SORU: O KADAR PARA NEREYE HARCANDI?

Bu kadar borç yapılırken, hizmetler, yatırımlar ne olmuş peki?

Belediyenin en temel görevleri arasında yer alan ulaşım meselesine bakalım örneğin.

İmamoğlu’nun iki yılı dolmak üzere olan dönemine ilişkin şöyle veriler var karşımızda:

Karayolları için harcamalar yüzde 55 azalmış.

Raylı sistemler (Tramvay, metro vs.) için kullanılan bütçe yüzde 65 düşmüş.

Deniz yolu ulaşımında ise bu rakam yüzde 70.

O kadar borç yapıldığı halde, en temel meselelerde bütçeden aktarılan kaynak bu kadar düşmüşse, borçlanılan o kadar para nereye gitti diye sorulması gerekmez mi?

Bütçeden deprem için ayrılan miktar da astronomik bir düşüş sergilemiş İmamoğlu döneminde.

Bir önceki dönemde toplam bütçenin yüzde 5’i depreme karşı alınan önlemler için kullanıldığı halde, yeni dönemde bu oran 6 kat birden düşerek yüzde 0,8’e gerilemiş.

Bu tablo, Ekrem İmamoğlu ile geçen yaklaşık iki sene boyunca, kötü bir performans sergilendiğini gösteriyor.

Belediyedeki partizanca kadrolaşmalar, 10 bin kişinin işten çıkarılıp 18 bin kişinin işe alınması gibi konular üzerinde ayrıca durmak gerekir.

İstanbul gibi bir mega kentte günlük yatırımlara ihtiyaç vardır.

Marmara denizi kirleniyor.
İstanbul kıyıları doğal rengini kaybediyor.

Niçin?

Eskisi gibi ilgileneni olmadığı için.

Son teknoloji ile yenilenmesi gereken arıtma sistemleri getirilmediği için.

İNCELEMELER, SORUŞTURMALAR İMAMOĞLU’NUN GERÇEK HİKÂYESİNİ ÖRTÜYOR

Bütün bunlara rağmen Ekrem İmamoğlu çok da umurunda değilmiş gibi görüntüler veriyor.

Belediyenin faaliyet raporunun görüşüldüğü toplantıda iki elini başının arkasına atarak “Keyfime diyecek yok” görüntüsü veriyor.

“Hadi bu hareketimle ilgili de inceleme başlatın” mesajı veriyor bu hareketiyle.

Nasılsa, türbe ziyaretinde elini arkasına attı diye hakkında ‘fail-i meçhul’ kalan bir inceleme başlatılması, kendisinin belediye başkanı olarak sergilediği performansın önüne geçmişti.

“Mağdur edilen başkan” algısı canlı kaldığı sürece, keyfinin bozulmasını gerektirecek bir durum bulunmuyor.

Sırf o sayede, İstanbul’daki kötü yönetim ıskalanıyor, dahası bu kötü yönetimin sahibi, muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olmak için bütün şartları zorluyor, bulunduğu pozisyonu atlama taşı olarak kullanmaya çalışıyor. Kaynak:Haber7

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113