• BIST 10045.74
  • Altın 2412.19
  • Dolar 32.2444
  • Euro 34.5848
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

Akıncı Üssü davası sanığı Selçuk'tan "Paşa" itirafı

Akıncı Üssü davası sanığı Selçuk'tan "Paşa" itirafı
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın sanığı eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı tümgeneral Selçuk,

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın sanığı eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı tümgeneral Selçuk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast teşebbüsüne katılan ve FETÖ'nün Çiğli'deki "üs imamı" olarak anılan eski başçavuş Zekeriya Kuzu'ya "Paşa" diye hitap ettiğini kabul etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişi hakkında açılan davanın sanığı eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanı tümgeneral Kubilay Selçuk, FETÖ'nün, Çiğli'deki "üs imamı" olarak anılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast teşebbüsüne katılan eski başçavuş Zekeriya Kuzu'ya "Paşa" diye hitap ettiğini belirtti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda gördüğü davada, darbecilerin Yurtta Sulh Konseyinde bulunan ve darbecilerin sözde atama listesinde Genelkurmay Harekat Başkanı olacağı belirtilen Selçuk'un çapraz sorgusuna devam edildi.
"BEN BİLİNEN KOMUTANLARDAN DEĞİLİM"

Varol'un, "Sivil şahıs rütbe olarak Kubilay Selçuk'tan daha üstte miydi?" sorusuna Selçuk, "Olmasına gerek yok. Eğer benimle normal diyalog kurmak istiyorsa bir Mehmetçik de gelir benimle rahatlıkla sohbet eder, isteğini de söyler. Ben, bilinen komutanlardan değilim." dedi.

Selçuk, "Dün, 'Siyasetle uğraşan hiçbir askeri barındırmadım' dediniz. Siyasi görüşü olan askerler tamamen dışlanınca yerine kim kalıyor?" sorusu üzerine, "Bir şeyi normalin dışında yapan kim varsa onu düzeltirsiniz. Sınırların dışına kim çıkarsa ben onunla ilgilendim. Bunun adı Fetullahçıydı, bunun adı başka bir şeydi, solcuydu, sağcıydı, DHKP-C'liydi, ne olursa olsun." diye konuştu.

"Yaşar Güler'in derdest edildiğini duyunca, derdest edenlerle ilgili işlem yaptınız mı?" sorusuna Selçuk, "Derdest edenlerin kim olduğunu, kimlerin kontrol ettiğini bilmiyordum. Yardım edebilir miyim diye yerlerini sordum, cevap alamadım. Dolayısıyla ilgilendim. Akın generalim bu ve buna benzer hususlarda onlara yakın insan, rütbesi de yakın. Onun ilgilendiğini de biliyorum." diye konuştu.
"ÖNCE TABANCASINI UNUTTUĞUNU SONRA BIRAKTIĞINI SÖYLEDİ"

Müşteki AK Parti'nin avukatı Muammer Cemaloğlu'nun sorusu üzerine Selçuk, üste bulunduğu gün el çantasında silahı olduğunu ancak bunu 143. Filo komutanının odasında unuttuğunu söyledi.

Avukat Cemaloğlu, "İfadenizde 'Akşam üzerimde bulunan silahı 143. Filo komutanının odasına bırakmıştım' diyorsunuz. Bırakmak ve unutmak ayrı şeylerdir. Türkçeyi de çok güzel kullanıyorsunuz, diksiyonunuz da çok iyi. Bıraktınız mı, unuttunuz mu?" sorusunu yönelttiği Selçuk, "Silahımı filo komutanının odasında bıraktım." karşılığını verdi.

Aynı avukatın, darbe girişimi gecesi üste çekilen ve önceki günlerde ekrana yansıtılan görüntülerin duruşmada izlendiğini anımsatarak, "Onlar sivil miydi, yoksa sivil görünümlü askerler miydi?" diye sorması üzerine Selçuk, bu kişileri üste görmediğini ileri sürdü ve "Görseydim sivil olabilecekleri kanaati olurdu." dedi.

"TELEFONU KAYBETTİM"

Müşteki avukatlarından Ahmet Ahi'nin, bir teğmenin kendisini "harita inceleyenler arasında gördüğü" yönünde ifade verdiğini aktararak, haritaları neden incelediğini sorması üzerine Selçuk, harita inceleyen grup arasında bulunmadığını, harita görmediğini öne sürdü.

Avukat Ahi, "Olay günü özel telefonunuz evde. Kullandığınız makam telefonu var. İncelenmek üzere o telefon aranmış ama bulunamamış. Ne oldu o telefona?" sorusuna Selçuk, "Üssün bir yerinde muhtemelen ben kaybettim." yanıtını verdi. Selçuk, "ne zaman kaybettiğime dair fikri olmadığını" söyledi.

Ahi, Hava Yüksek Mühendis Albay Osman Yıldırım'ın, 2005'te Ankara'ya tayini çıktığını, dava açtığı idare mahkemesinden tayinin döndüğünü ancak tekrar tayinin çıktığını, bir kez daha açtığı davada yine haklı bulunduğunu anlatarak, "Ancak sizin de bulunduğunuz komutanlar silsilesi onu eski görev yerine ısrarla tayin etmiyor, o da emekli olmak zorunda kalıyor. Haksızlığa uğradığını düşünerek devlete manevi tazminat davası açıyor. Sizin de aranızda bulunduğu komutanlara ayrıca tazminat davası açıyor. Sizin yaptığınız işten ötürü devlet tazminat ödemiş. Bu kişiyi emekli etmeyi niçin bu kadar istediniz?" sorusunu yöneltti. "ZEKERİYA KUZU'YA PAŞA DERDİM"

Müşteki avukatlarından Hasan Oğuz Altınkaynak, "Menfezde yakalanan, Cumhurbaşkanına suikast davası sanığı Zekeriya Kuzu, Muğla'daki beyanında sizin kendisine 'Paşa' dediğinizi söyledi. 'Paşa' lakabını siz mi verdiniz?" diye sordu. Selçuk, "Evet, doğrudur. Pek çok personele yeri geldiğinde onore etmek adına 'Paşa' derim. En çok da ona söylemişimdir." karşılığını verdi.

Avukatın, "Bir astsubaya neden 'Paşa' lakabı verilir?" sorusu üzerine Selçuk, "Ben kişiye 'Paşa' lakabı vermedim, ara sıra 'Paşa' diye hitap ettim. Diğer personele de ara sıra yaptığım gibi. Bunun özel bir nedeni yoktur." diye konuştu.

MASAK raporuna göre Kuzu'nun hesabına yatırdığı bin 400 liraya ilişkin soruya Selçuk, "Himmet parası yatırıyorsam önünün arkasının olması lazımdır. Yok öyle bir şey. Neden yatırdığımı hatırlamıyorum. Benim yanı başımda çalışan astsubay." dedi.

Selçuk, bir başka soru üzerine kendisinden "sunum" yapmasını isteyen uzun saçlı sivili karargahın önünde gördüğünü tekrarladı.

Bir müşteki avukatının, Hakan Evrim'in emir astsubayının "sanıklar Evrim ve Ahmet Özçetin'in emri üzerine söylenen yerden kamera getirdiğini, uzun saçlı sivil birini gördüğünü, kamerayı o kişiye verdiğini" beyan ettiği kaydedilerek, "Astsubay, 'Daha sonra içeri girdiler. Tekrar dışarı çıkıp, Kubilay Selçuk (Kameramanı şeref salonuna götür) dediler' diyor. Burada 'bildiriyi reddedip, sivil kişiyi uzaklaştırdığınız beyanında bulunmuyor. Hakan Evrim'in emir astsubayının size husumeti mi var?" sorusu üzerine Selçuk, "Tanık olması mümkün değil. Odadan çıkarmıştım. Neden öyle söyledi, bilmiyorum. Benim karşılaştığım yer karargahın önünde." diye konuştu.

Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi.

SABAH

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113