• BIST 9120.62
  • Altın 2325.019
  • Dolar 32.3529
  • Euro 34.9558
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 20 °C

ŞEHİDİME VEDA...

Sebahat Çakır

11 şubat!

11 şehidimizin şehadetiyle yüreklerin püryan olduğu, 11 haneye ateş düştüğü, soğuk bir şubat!

Sıcacık evimizde huzurda ve güvende uyandığımız sabahlar, sevdiklerinden çok uzaklarda soğuk-sıcak demeden, gece -gündüz çarpışan sen cesur Mehmedim, senin sayende...

Senin o ateş çemberinde gül bedenin kor olup toprağa düşerken, şehadet haberinde bu milletin bağrını yaktı , kavurdu.

Ayrılırken ''Beni beklemeyin'' dediğin cefakar anacığın, dağ gibi babacığın, boynu bükük yavrucağın, yollarını gözleyen sevdiceğin senin hasretine nasıl dayanır şehidim! Yarım bıraktığın sevdan, kokusuna doyamadığın evladın, toprağa düşen kanın Hak (cc) divanında şahidindir şehidim!

Bugün çok yağmur yağıyor, gökler bile ağlıyor, senin yüzünü ilk defa şehadet haberinin yanında ekranlarda gören Türk milleti öz evladı gibi ağlıyor şehidim! Bu yağmura karışan gözyaşları, seni yakıp kavuran bombaların ateşini söndüremez ama Hz. İbrahim'in narını gülistana çeviren Rabbim! Seni de kim bilir nasıl karşıladı? Şehide ahirette ne istersin diye sorulduğunda: Dünyaya tekrar dönmek ve tekrar şehit olmayı istermiş. Niye ister ki? Sevgili peygamberimiz buyurdu:

'' Cennete giren hiç kimse dünya üzerindeki her şey kendisine verilse bile dünyaya dönmek istemez, ancak şehit müstesnadır. O, göreceği ikramdan dolayı tekrar dünyaya dönüp on defe daha öldürülmeyi (şehit olmayı) temenni eder.'' Biz sana verilen ikramları belki de hiç bilemeyeceğiz. Rabbim sana ne derece lütuf ve ihsanda bulunduğunu biz nereden bilelim şehidim!

Senin o kutlu tabutun musallaya getirildiğinde imam efendi cemaate dönüp " Ey cemaat haklarınızı helal eder misiniz?" diye sormasın, sen bize hakkını helal et şehidim!

Şehidim vasiyet etmişsin: " Anacığım, babacığım, doyamadığım sevdam... Kalan ömrünüzü bana yanmakla heba etmeyin. Yarım kalan her şeyi ben varmışım gibi yaşayın" diye. Giderken bile arkada kalanları dert edişin var ya; delip geçti ciğerimizi şehidim!

Asırlardır bu milletin elinden değerlerini alıp amaçsız ve anlamsız batı hayranı bir gençlik yığını bırakmak için ellerinden geleni yapanlar, gençliği teknoloji ve moda sarhoşluğuna boğup ila-i kelimetullah ruhunu unutturacaklarını sandılar. Modern dünyanın süslü debdebesiyle oyalanan İslam aleminin rehabetini fırsat bilen siyonizm taraftarları Avrupa'nın da desteğiyle Osmanlı yüzünden gerçekleştiremedikleri hain planlarını gerçekleştirmek için sürekli fırsat kolladılar. Hatta fırsat üretmek için her türlü zulmü ve katliamı mübah görüp kundaktaki bebeğe bile acımadılar. 'Barbar Türk' yaftasını yapıştırdıkları Türk milletini bu ithamlardan kurtulma çabasıyla yıllardır dejenere etmeye çalıştılar. Kendileri 'Avrupa İnsan Hakları' sloganlarıyla dünyaya adalet dağıtır gibi gözüküp kendi misyonları uğruna yaptıklarını tüm dünyaya alkışlatmayı da yıllardır profesyonelce başardılar.

Dünya saltanatının ihtişamlı rüyasından uyanmak istemeyen İslam devletleri, bu gaflet tasmasını onlara takan abilerinin sözünden çıkmaya dursunlar, Osmanlı ecdadının torunları silkindi, doğruldu ve artık haykırıyor.

Bizim topraklarımız sizin hakimiyet hayallerinizi ekeceğiniz saksı toprağı değil. Bayrağımız da iştahınızı kabartan Orta Doğu ringinde zafer terinizi sileceğiniz peşkiriniz hiç değil! Bizim vatanımızın sınırları cetvelle değil, kanla çizildi. Ecdadının bir damla kanına ihanet edecek torunlar yetiştirmez bu kanla sulanan topraklar. Analarımızın sütü hala ak, hala helal!

Ancak rükuda bükülen beller, secdede yere sürülen yüzler, sadece dua için rabbe açılan eller oldukça biz Türk evlatları sizin emelleriniz için şekil vereceğiniz oyun hamuru gibi eğilip bükülmeyeceğiz. Kanımızın son damlası dahi aksa asla yaratıcıdan gayrisine el açıp aman dilemeyiz. Biz hiçbir zaferi topla tüfekle kazanmadık. Şehadet aşkı yüreğimizdeki imanla beslenir. Ölmekten korkmayan bir millet oluşumuz hep korkulu kabusunuz oldu. Bu kabustan asla kurtulamayacaksınız. Ölüm kadar öldükten sonra dirilmeye iman eden her bir Türk evladı mahşerdeki kutlu buluşmaya şehadet tacıyla katılmak için can vermeyi şeref kabul eder. Haçlı-Hilal, iman-küfür mücadelesini verirken vazgeçtiklerini teferruat sayar. Teferruat dediği şey;

 

Toprağa düşen candır,

Bayrağımın renginde akan kandır

Gençliğine doymayan fidandır

Bu fidan uğruna ciğeri yanan anadır

Yüreğindeki ahı arşı titreten babadır

Henüz "baba" diyememiş baladır

Elinde kınası solmamış sevdadır

Sofrada sahipsiz kalan tabak, Her gün koklanan askeri üniformadır

Bayramların kutlandığı kabristandır

Silah arkadaşlarının yüreğinde bitmeyen intikamdır

 

Dokuz harften ibaret sanılan teferruat; hainlerin, zalimlerin hayal dahi edemeyeceği aşktır,imandır. Türk adını dahi hak etmeyen tabipler birliğinin nasipsiz suratlarına inen şamardır.

İman dolu göğsünle haykırdığın zaferdir Mehmedim!

Serhat boylarında nöbet tutan gözlerin cehenneme haram Mehmedim!

Gazimin yarası şan, şehidimin makberi gülistandır benim!

Selam ve Dua ile...

 

 

Bu yazı toplam 3864 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113