“Haksızlıklara karşı yapılan eleştiriler”in arasına serpilen skandal çağrıların yapıldığı şarkıda, devletin polisi de katil gibi gösterildi. Ankara Büyükşehir Belediye eski Başkanı Melih Gökçek de, şarkıya dair çarpıcı bir analizde bulundu.
Yusuf Kenan Çakır yeniakit.com.tr Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, twitter hesabından yayınladığı dizi paylaşımında yeni bir gezi kalkışmasının tezgahlandığını yazdı. “Susamam” adıyla yeni bir müzik klibinin dolaşıma sokulduğuna dikkat çeken Gökçek, CHP’li Kaftancıoğlu’nun mahkeme çıkışı bu klibin videosunu paylaştığını yazan Gökçek, “Savcılar bu işe nasıl bakar bilmiyorum. Bugüne kadar bu konularda hiç yanılmadım ama merak etmeyin devletimiz çok güçlü.” ifadelerini kullandı.
‘Hayki’ mahlaslı soytarı rapçi, salyalarını İslam’a akıttı! Akılalmaz sözler
Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, son günlerde ilginç gelişmeler yaşandığına dikkat çeken twitter paylaşımlarında, yeni bir gezi olaylarının tezgahlandığına işaret etti. Gökçek, “Susamam” adıyla piyasa sürülen müzik klibinin isyan çağrılarıyla dolu olduğuna vurgu yaparak, içeriden ve dışarıdan işbirliği halinde yeni bir kalkışmanın sinyallerini aldığını söyledi.
Gezi olaylarının Soros’un tezgahı olduğunu söylemiştim
Gökçek, gezi olayları sırasında yaşananların perde arkasını o dönemde çıktığı tv’lerde millete anlattığını şu cümlelerle yazdı:
“Türkiye'de gezi olayları başladığında televizyon televizyon dolaştım. Önceleri birileri milleti tencere tava sokağa döktü. Her tarafı yakıp yıktılar. Çıktım tv'ye bu Soros'un tezgahı dedim, bunun organizatörü Otfor dedim. Bu demokratik devrim dedikleri ve bütün dünyada değişik adlar altında uyguladıkları iktidar devirme teknikleri dedim. Usanmadan dünya ve türkiye örneklerini birebir mukayese ettim. Vatandaş tezgahı gördü. Önce tencere tavayı, sonra sokağı bıraktı. Bu işler önce planlanır, birileri ön girişimleri yapar, Mehmet Ali Alabora gibi adamları kullanır. Olaylar ağaç kesiliyor diye başlar, yeni hava alanını, 3. köprüyü, nükleer santralleri yapmayacaksınız diye pazarlığa dönüşür. Neden çünkü arkada dış güçler vardır.”
Şu anda da böyle bir hazırlık yapılıyor
Gökçek, bazı şeylerin sadece olgularla değil hissedilerek anlaşılabildiğini de belirterek, şöyle devam etti:
“Şu anda da birileri böyle bir hazırlık içindeler diye düşünüyorum. Her şeyin bir hazırlığı önceden adım adım yapılır. Taşlar yerine konulur, bir de bakarsınız kaosun ta ortasına düşmüşsünüz. Diyeceksiniz ne biliyorsun? Bazı şeyler hissedilir… Nisan 2018'de benzeri bir gayret olmuştu. Netflix'in tanıtımı adıyla maskeli adamlar kel alaka İstanbul'un dört bir tarafında dolaştırıldı. Olaya detaylı dikkat çektim ve yeni gezi hazırlığı dedim. Ses roma'dan Netflix'in ceosundan geldi. Ama oyun bozuldu…”
Bu klip kim tarafından finanse edildi, merak ediyorum
Şu sıralarda Türkiye’de yeni bir gezi eyleminin tezgahlandığını belirten Gökçek, “Şu an Türkiye'de yeni gezinin fitilini bir kliple ateşlemeye çalışıyorlar. Klibin adı 'susamam'. Klip bir günde 3 milyon izleme aldı. Bu nasıl bir organizasyon düşünün. Klip kim tarafından finanse edildi çok merak ediyorum. Klip isyanı teşvik ediyor. Klibi yapanların ilk bakışta masum olarak günlük problemleri sol edebiyatla dile getirdiği intibaı verilmeye çalışılıyor.” diye yazdı.
Profesyonel yöntem
“Susamam” adlı 15 dakikalık klibin başlangıçta masum bir klipmiş gibi gözüktüğüne değinen Gökçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Klip 15 dakikalık bir klip. Başlangıcı o kadar masum ki, 'klip günler koşup giderken, neden var olduğunu unuttun' diye başlarken bir anda polis ve eylemcilerin görüntüleri ile ama biz müziğin birşeyler değiştirebileceğine inanıyoruz... Bizimle Gel... Başlayalım mı, başlayalım mı?' diye. Sizi müziğe davet ediyor. Klibi izledikçe isyan çağrıları başlıyor. Masum bir müzik insanları isyana teşvik ediyor. Tam profesyonel bir yöntem. İzleyelim mi? Ve vurucu çağrı...
Barış için klip yapanlar sembol olarak silahı seçmişler, yerseniz
Gökçek twitter paylaşımında, söz konusu klibin verdiği örtülü mesajları da şu sözlerle deşifre etti:
“Şimdi klibin kapağı ve tişört olarak yaygınlaştırılmaya çalışılan sembole gelelim. Barış için klip yapanlar, sembol olarak 'ölmüş kafataslı adamın elinde otomatik silah'ı seçmişler. Kamufle içinde kafatasın içinden ve sırttaki çantadan çiçekler, kelebekler çıkıyor, yerseniz. Hareketi sembol haline getirmek ve eylemlerde yeni gezicilerin birbirini tanıması için otomatik silahlı tişörtler derhal piyasada satışa çıkarılıyor. Tişört satışı o kadar masum bir kılıfa sokuluyor ki, tişörtün gelirleri köy okullarına bağışlanıyor(muş)… Klipteki metinler buram buram ideolojik mesaj içeriyor.”
Kaynak:Yeniakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.